“Ve baki kalır/geride kalır Rabbinin yüzü/zatı”; cennet evrenlerinin ve cehennem evreninin sonsuz olmadığına ek bir delil olabilir mi?

Yüce Allah aşağıdaki 55:26 ve 55:27 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

4925|55|26|كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ

Kullu men aleyhâ fân.

Her kimse; üzerinde onun (evrenin/paralel evrenin); bir fanidir.

4926|55|27|وَيَبْقَىٰ وَجْهُ رَبِّكَ ذُو ٱلْجَلَٰلِ وَٱلْإِكْرَامِ

Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm.

Ve baki kalır/geride kalır Rabbinin yüzü/zatı; celal/muhteşem yüce/muhteşem büyük ve ikram sahibi.

 

(يَبْقَىٰ) yebkâ kelimesi kökü (بقي) geride kalır (remain), kalır (stay), var olmaya devam eder (continue to be), idame ettirmek (keep up), geride kalmak (to be left behind) anlamındadır Hans Wehr 4th ed., page 84 (of 1303).

Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

122|2|115|وَلِلَّهِ ٱلْمَشْرِقُ وَٱلْمَغْرِبُ فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا۟ فَثَمَّ وَجْهُ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Ve lillâhil meşriku vel magribu fe eynemâ tuvellû fe semme vechu llâhi innallâhe vâsiun alîm.

Ve Allah'adır doğu ve batı; öyle ki nereye dönersiniz, o durumda  oradadır Allah'ın yüzü/zatı; doğrusu Allah geniştir; bilendir.

1603|12|9|ٱقْتُلُوا۟ يُوسُفَ أَوِ ٱطْرَحُوهُ أَرْضًا يَخْلُ لَكُمْ وَجْهُ أَبِيكُمْ وَتَكُونُوا۟ مِنۢ بَعْدِهِۦ قَوْمًا صَٰلِحِينَ

Uktulû yûsufe evitrahûhu ardan yahlu lekum vechu ebîkum ve tekûnû min ba’dihî kavmen sâlihîn.

Öldürün Yusuf'u; ya da atın onu bir yere; boş kalsın size babanızın yüzü/zatı; olursunuz ondan sonra bir topluluk; salihler/düzelticiler/barışçıllar.

 

55. sure olan Rahman suresinde evrenin ve paralel evrenlerin işaret edildiğini biliyoruz. Yüce Allah 55:26 ayetinde evrenimiz içindeki her bir kimsenin fani olduğunu yani bir sonunun olduğu işaret ediliyor. Bu işaretten sonra 55:27 ayeti geliyor. Sadece Yüce Allah’ın yüzünün baki olduğu; kalıcı olduğu bildiriliyor.

Kısaca; Yüce Allah'ın yüzü/zatı haricince hiçbir kimseye sonsuz bakilik; sonsuz kalıcılık verilemez. Her bir kimse mutlak bir fanidir.   

Ahiret evreni, cennet ve cehennem evrenleri içinde yaşadığımız evren/evrenler ilk yaratılış hali olan tekillik haline getirildikten sonra oluşan yeni paralel evrenlerdir. Yeni oluşan ahiret evreninde hesap görülecektir. Bu evrende hesabı ağır olanlar 4 adet cennet paralel evrenlerinden bir tanesine geçiş yapacaktır. Hesabı hafif gelenler ise 7 kapısı olan bir cehennem paralel evrenine geçiş yapacaktır. Bu evrenler var olduğu sürece içindeki kimselerin de ölümsüzler olarak yaşayacaklarını Kuran’dan anlıyoruz. Anlanır ki bu evrenler içinde ölümsüz şekilde yaşam olacaktır. Ancak evrenler sonsuzdur demiyor Yüce Allah. Bu farklı bir durum. Evren durdukça buyruyor. Bu da bize Yüce Allah'ın dilediği vakit evrenin kendisini yok edebileceğini düşündürür. Yüce Allah’ın 55:27 ayetindeki işareti gereği hiçbir kimseye Yüce Allah’ın bir özelliği olan geride tek kalan; geride tek baki kalan özelliği verilmeyeceği açıktır. Geride sadece Yüce Allah’ın zatının/yüzünün kalma durumu ahiret evrenleri (cennet/cehennem) için de geçerli olacağını düşündürür. Ölümsüzlük ile sonsuza kadar yaşama farklıdır. Ölümsüz bir kimse sonlu bir evren içinde yaşıyorsa eninde sonunda evrenin yok oluşu ile ölümsüzlüğü son bulacaktır.

Cennetler ve Cehennem sonsuz mu? Ölümsüzlük sonsuzluk demek değildir!

Yukarıdaki ayetler cennet ve cehennemin sonsuz olmadığına ek bir delil olarak verilebilir.

En doğrusunu Allah bilir.