Kuran'da Güneş (Şems) ve Ay (Kamer) kelimelerinin birlikte geçtiği ayetlerde toplam 12 Allah kelimesi geçer. Bu da bir yıldaki 12 ayı işaret eder.

Kuran’da Allah’ın Allah kelimesini rasgele dağıtmadığını biliyoruz. Daha önceki makalelerde Allah kelimesi geçen ayetlerin ve Allah sayısının bize önemli işaretler verdiğini görmüştük;
 
 
Kuran'da Güneş (Şems) ve Ay (Kamer) kelimelerinin birlikte geçtiği ayetlerde toplam 12 Allah kelimesi geçer. Bu da bir yıldaki 12 ayı işaret eder. Allah'ın Kuran'da Allah kelimelerini kasıtlı olarak yerleştirdiğinin en büyük delillerindendir. 

Yüce Allah 9:36 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

1271|9|36|إِنَّ عِدَّةَ ٱلشُّهُورِ عِندَ ٱللَّهِ ٱثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِى كِتَٰبِ ٱللَّهِ يَوْمَ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ مِنْهَآ أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ذَٰلِكَ ٱلدِّينُ ٱلْقَيِّمُ فَلَا تَظْلِمُوا۟ فِيهِنَّ أَنفُسَكُمْ وَقَٰتِلُوا۟ ٱلْمُشْرِكِينَ كَآفَّةً كَمَا يُقَٰتِلُونَكُمْ كَآفَّةً وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلْمُتَّقِينَ

İnne iddeteş şuhuri indallahi sna aşere şehren fi kitabillahi yevme halakas semavati vel arda minha erbeatun huruma zaliked dinul kayyimu fe la tazlimu fihinne enfusekum ve katilul muşrikine kaffeten kema yukatilunekum kaffeh, va'lemu ennallahe meal muttekin.

Doğrusu Allah'ın katında ayların sayısı on iki aydır. Allah'ın kitabında, gökleri ve yeri yarattığı günde. Bunlardan dördü haramdır. İşte budur doğru din. Zulmetmeyin (o aylar) içinde kendinize ve topyekûn savaşın ortak koşanlarla sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa ve bilin ki şüphesiz Allah muttakilerle beraberdir.

 

Muhteşem bir ayet. 'Allah'ın katında ayların sayısı on iki aydır.' 

 

Aşağıdaki tabloda Güneş (Şems) ve Ay (Kamer) kelimelerinin birlikte geçtiği ayetler gösterilmiştir. Toplam Allah kelimesi geçişi 12'dir. 

 


Ayetteki

Allah Sayısı


Sure No|Ayet No|Ayet, Türkçe Meal


2


7|54|إِنَّ رَبَّكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ فِى سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ ٱسْتَوَىٰ عَلَى ٱلْعَرْشِ يُغْشِى ٱلَّيْلَ ٱلنَّهَارَ يَطْلُبُهُۥ حَثِيثًا وَٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ وَٱلنُّجُومَ مُسَخَّرَٰتٍۭ بِأَمْرِهِۦٓ أَلَا لَهُ ٱلْخَلْقُ وَٱلْأَمْرُ تَبَارَكَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلْعَٰلَمِينَ


(Efendiniz ALLAH, gökleri ve yeri altı günde yaratan ve sonra otoritesini kurandır. Geceyi, onu durmadan kovalayan gündüze bürüyüp örter. Güneş, ay ve yıldızlar O’nun yönetimine boyun eğmiştir. Yaratılış da, yönetim de O’na aittir. Evrenlerin Rabbi olan ALLAH ne uludur!)


1


10|5|هُوَ ٱلَّذِى جَعَلَ ٱلشَّمْسَ ضِيَآءً وَٱلْقَمَرَ نُورًا وَقَدَّرَهُۥ مَنَازِلَ لِتَعْلَمُوا۟ عَدَدَ ٱلسِّنِينَ وَٱلْحِسَابَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ ذَٰلِكَ إِلَّا بِٱلْحَقِّ يُفَصِّلُ ٱلْءَايَٰتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ


(O, güneşi bir ışık kaynağı, ayı da bir ışık yaptı. Yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona evreler düzenleyip belirledi. ALLAH bunları ancak bir gerçek için yaratmıştır. Bilen bir topluma ayetleri böyle açıklar.)


1


13|2|ٱللَّهُ ٱلَّذِى رَفَعَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ثُمَّ ٱسْتَوَىٰ عَلَى ٱلْعَرْشِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِى لِأَجَلٍ مُّسَمًّى يُدَبِّرُ ٱلْأَمْرَ يُفَصِّلُ ٱلْءَايَٰتِ لَعَلَّكُم بِلِقَآءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ


(Görebileceğiniz bir direk olmadan gökleri yükselten, sonra tüm yönetime egemen olan, güneşi ve ayı buyruk altına alan ALLAH’tır. Hepsi belli bir süre için akıp gitmektedir. Tüm işleri kontrol eder ve ayetleri detaylı olarak açıklar ki Efendinizle kavuşma konusunda kuşkunuz kalmasın.)


3


22|18|أَلَمْ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ يَسْجُدُ لَهُۥ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِ وَٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ وَٱلنُّجُومُ وَٱلْجِبَالُ وَٱلشَّجَرُ وَٱلدَّوَآبُّ وَكَثِيرٌ مِّنَ ٱلنَّاسِ وَكَثِيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ ٱلْعَذَابُ وَمَن يُهِنِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِن مُّكْرِمٍ إِنَّ ٱللَّهَ يَفْعَلُ مَا يَشَآءُ


(Göklerde ve yerde bulunan kimselerin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanlardan birçok kişinin ALLAH’a secde ettiklerini (boyun eğdiklerini) görmez misin? Birçok kişi de azabı haketmiştir. ALLAH’ın alçalttığını hiç kimse onurlu kılamaz. ALLAH dilediğini yapar.)


1


29|61|وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَسَخَّرَ ٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُ فَأَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ


(Onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve ay’ı kim emrinize verdi?" diye sorsan, "ALLAH" diye karşılık verecekler. Öyleyse neden sapıyorlar?)


2


31|29|أَلَمْ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ يُولِجُ ٱلَّيْلَ فِى ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِى ٱلَّيْلِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِىٓ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى وَأَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ


(ALLAH’ın geceyi gündüzün içine soktuğunu, gündüzü de gecenin içine soktuğunu, güneşi ve ayı kontrolü altında tuttuğunu, her birinin belirlenmiş bir süreye kadar akıp gitmekte olduğunu ve ALLAH’ın onların yaptıklarından haberdar olduğunu görmez misin?)


1


35|13|يُولِجُ ٱلَّيْلَ فِى ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِى ٱلَّيْلِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِى لِأَجَلٍ مُّسَمًّى ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ ٱلْمُلْكُ وَٱلَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِهِۦ مَا يَمْلِكُونَ مِن قِطْمِيرٍ


(Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Belirlenmiş bir süreye kadar akıp giden güneşi ve ayı emri altına almıştır. Efendiniz ALLAH işte böyledir; egemenlik O’na aittir. O’nun dışında çağırdıklarınız ise bir çekirdek zarını bile yönetemezler.)


1


41|37|وَمِنْ ءَايَٰتِهِ ٱلَّيْلُ وَٱلنَّهَارُ وَٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ لَا تَسْجُدُوا۟ لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَٱسْجُدُوا۟ لِلَّهِ ٱلَّذِى خَلَقَهُنَّ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ


(Gece, gündüz, güneş ve ay O’nun ayetlerindendir. Güneşe ve ay’a secde etmeyin, onları yaratan ALLAH’a secde edin. O’na hizmet edecekseniz.)


12



 

 

 

En doğrusunu Allah bilir....