Kuran’da zamanın göreceliği yani zamanın her yerde aynı hızda akmadığı işaret edilmiştir. Modern bilimin ise ancak 1900’lü yıllarda Albert Einstein sayesinde bu gerçekten haberi olmuştur. Einstein’ın teorisine göre zaman uzay dokusuna örülmüş şekildedir. Uzay zaman dokusunun değişmesi ile zamanın akışı da değişebilir.
Kuran'da 32:5, 22:47 ve 70:4 ayetleri çok net olarak zaman genişlemesini ('time dilation') işaret etmektedir. Detaylı incelemeye geçmeden önce bilimsel bilgi verelim.
Zamanın akışı 2 faktöre bağlıdır. Hıza ve yerçekimine; Hız ve yerçekimi kuvveti arttıkça zaman yavaşlar.
Diyelim ki elimizde 2 tane atom saati var. 1 tanesini Dünya üzerine koyalım. Diğerini ise son sürat uçan bir uzay roketine koyalım. Roket yıllarca son sürat uçsun ve sonunda Dünya'ya geri dönsün. Atom saatlerini kontrol edelim. Roket içindeki atom saatinin Dünya'daki atom saatine göre daha geride kaldığını görürüz. Roket içindeki kişinin Dünya'daki yaşıtlarına göre daha genç kaldığı görülür. Çünkü onun için zaman daha yavaş akmıştır. Hız yapan roketteki zaman daha yavaş akmaktadır. Hız zamanın yavaşlamasına neden olmaktadır.
Aşağıdaki şekilde görsel olarak gösterildiği gibi hızlı giden roketteki atom saati daha yavaş çalışacaktır. Roket içindeki kişi daha az yaşlanacaktır.
Şimdi yerçekiminin etkisini inceleyelim. Yukarıdaki atom saatlerinden bir tanesini Güneş’in hemen yanına (yüzeyine) götürelim, bir tanesi ise Dünya yüzeyinde kalsın. 1 gün sonra saatleri kontrol ettiğimizde Güneş’in yanındaki saatin daha geride kaldığını görürüz. Bunun nedeni Güneş’in yerçekimi kuvvetinin Dünya’mızınkine göre kat kat fazla olmasındandır. Yerçekimi zamanın yavaşlamasına neden olmaktadır.
Demek ki bir şey için zamanın nasıl geçtiği-aktığı maruz kaldığı yerçekimi gücüne ve mevcut hızına göre değişmektedir. Bu zaman değişmesine zaman genişlemesi (‘time dilation’) denir.
Yüce Allah bu zaman genişlemesini Kuran’da 3 ayette bildirmiştir. Yüce Allah'ın izni ile bu 3 ayeti inceleyelim;
32:5 ayeti;
Yüce Allah 32:5 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
3506|32|5|يُدَبِّرُ ٱلْأَمْرَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ إِلَى ٱلْأَرْضِ ثُمَّ يَعْرُجُ إِلَيْهِ فِى يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُۥٓ أَلْفَ سَنَةٍ مِّمَّا تَعُدُّونَ Yudebbiru l-emre mines semâi ilel ardı summe ya’rucu ileyhi fî yevmin kâne mıkdâruhu elfe senetin mimmâ teuddûn. Düzenler emri gökten yere; sonrası çıkar/yükselir O'na bir gün içinde; oldu miktarı onun bir bin sene; saydıklarınızdan. |
(يُدَبِّر) yudebbiru kelimesi kökü (دبر) düzenlemek-ayarlamak (arrange), organize etmek (to make arrangements), hazırlamak (prepare), planlanmak (to make plans), tasarlamak (design), yönlendirmek (to direkt), çok iyi planlanmış şekilde işletmek (to procede or behave in a well planned) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 312 (of 1303)
(يَعْرُجُ) yea'rucu kelimesi kökü (عرج) yükselme (ascend-mount), yükselme yerleri (the place of ascent), bir yapıyı eğmek (incline), bükmek (bend), bükümlü yerler (bir vadinin sağa-sola bükülmesi-kıvrılması) (A place of bending or inclining) anlamındadır. Lane's Lexicon, page 2049 (of 3039)
(تَعُدُّونَ) teuddune kelimesi kökü (عدد) saymak (to count), hesaplamak (calculate) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 694 (of 1303)
(أَلْفَ) elfe kelimesi bin (thousand) anlamındadır.
(سَنَةٍ) seneh kelimesi yıl-sene (year) anlamındadır.
32:5 ayetinden hemen önce 32:4 ayetinde Yüce Allah evrene ve Allah’ın Arş’ına dikkat çekmiştir.
Yüce Allah 32:4 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
3505|32|4|ٱللَّهُ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِى سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ ٱسْتَوَىٰ عَلَى ٱلْعَرْشِ مَا لَكُم مِّن دُونِهِۦ مِن وَلِىٍّ وَلَا شَفِيعٍ أَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arş(arşi), mâ lekum min dûnihî min veliyyin ve lâ şefîi(şefîin), e fe lâ tetezekkerûn(tetezekkerûne). Allah ki yarattı gökleri ve yeri; ve ikisinin arasındaki altı günde; sonra istiva etti Arş üzerine; yoktur sizlere O'nun astından hiçbir yakın bir koruyucu; ve olmaz bir şefaatçi; öyleyse öğüt almaz mısınız? |
Bu nedenle 32:5 ayetinde düzenlenen emrin evren ve Yüce Allah’ın Arş’ı ile ilgisi olmalıdır.
32:5’deki Allah’ın emrinin ne olduğunu ve nasıl işlediğini anlarsak ayeti daha iyi anlayabiliriz. Ayete göre Allah’ın emri düzenlediği-planlandığı ve bu emri tüm evrene uyguladığı net bir şekilde görülür. Emrin ayrıca bir özelliği vardır. Emir gökten yere doğru düzenlenmekte ve daha sonra Allah’ın Arş’ına doğru yükselmektedir.
Evrenin tüm işlerini düzenleyen emir nedir?
Bu emir evreni/evrenleri canlandıran; evrenin/evrenlerin işleyişini/oluşunu sağlayan bir mekanizmadır. Ruh da bir emirdir. Ruhun Allah’ın bir emri olduğunu aşağıdaki ayetten öğreniyoruz. Ruhu anladığımızda emiri de anlayabiliriz.
Yüce Allah 17:85 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
2112|17|85|وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلرُّوحِ قُلِ ٱلرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّى وَمَآ أُوتِيتُم مِّنَ ٱلْعِلْمِ إِلَّا قَلِيلًا Ve yes’elûneke anir rûh(rûhı), kulir rûhu min emri rabbî ve mâ ûtîtum minel ilmi illâ kalîlâ(kalîlen). Ve sorarlar/sual ederler sana ruh hakkında; de ki: “Ruh emrindendir Rabbimin; ve değilsiniz verilmiş ilimden; az bir dışında. |
Kuran’da ruh can veren bilgi (‘information’) anlamında kullanılmıştır. Ruh holografik evren prensibi çerçevesinde evrenimizi dıştan saran, evrenin tüm uzay boyutlarının ve zaman boyutunun tüm kuantum bilgilerinin kodlanarak saklandığı 2 boyutlu zardaki (Levh-i Mahfûz’daki) bilgiyi evrenin içindeki sicimlere/meleklere yansıtan mekanizmadır.
Evrendeki olmuş ve olacak olan en ufacık kuantum bilgisi bu 2 boyutlu zar içinde kodlanmıştır. Yüce Allah bu 2 boyutlu zar içindeki bilgileri zarın sarmış olduğu evren içine yansıtma yaparak evrenin işleyişini sağlamaktadır. Bu işleyişte meleklerin (sicimler) de emri (kuantum bilgilerini) işleme ve uygulama görevi vardır.
İşte 32:5 ayetinde emrin gökten yere düzenlenmesi bu emrin 2 boyutlu zardan evren içine doğru yansıtılarak işlediğini göstermektedir.
Ayeti incelemeye devam edelim;
32:5 ayetinde tekil olarak kullanılan gök (s-sema) kelimesi (ٱلسَّمَآءُ) evrenimiz için kullanılmıştır. Gök, gökler, 7-gökler kullanımı ile ilgili detaylı inceleme için lütfen tıklayınız.
32:5 ayetindeki (إِلَيْهِ) ileyhi kelimesi O'na anlamında kullanılan bir zamirdir. Bu zamir çoğu mealde Allah'a olarak çevrilmekle birlikte bu çeviri eksiktir. Allah zaman ve mekândan münezzehtir. Allah'ın bulunduğu bir yer veya zamandan bahsedilemez. Bu nedenle (إِلَيْهِ) ileyhi zamiri 'O'na' kelimesi 32:4 ayetindeki Allah'ın Arş'ını işaret etmektedir.
Ayetten anladığımıza göre emir evrenin işleyişini gerçekleştirmek için evrenin/evrenlerin bir üst boyutundaki 2 boyutlu zardan (ruh) yansıma ile tüm evrene hâkim olmakta ve sonrası Allah’ın Arş’ına doğru yani evrenin/evrenlerin bir üst boyutuna tekrar yükselmektedir.
Yüce Allah’ın Arş’ı neresidir?
Allah’ın Arş kelimesini evren için, hiperuzay ('higher-dimensional bulk') (çoklu evrenleri içeren hiperuzay) için kullandığını biliyoruz. Evrenimiz dışında, ondan çok çok daha büyük, göremediğimiz-algılayamadığımız çok boyutlu hiperuzay ('higher-dimensional bulk') için kullanılmasına aşağıda örnekler verilmiştir.
Kuran’da bazı ayetlerde Rabbinin büyük (Azim) Arş'ı, şerefli (Kerim) Arş'ı, büyük (Mecid) Arş'ı tamlaması kullanılır. 23:86 ayetinde 7 gökler ile birlikte kullanılır ki 7 gökler ifadesi çoklu evrenler anlamına gelir. Bu konu ile ilgili inceleme için lütfen tıklayınız. Yüce Allah’ın aşağıdaki ayetlerde işaret ettiği Arş evrenimizden çok çok daha büyüktür.
M-teorisine göre evrenimiz dışında (hiperuzayda, 'higher-dimensional bulk') D-branes-membran-zarlar mevcuttur. Bu zarların boyutları 0 boyuttan 9 boyuta değişebilir (D0-D1-D2-D3-D4-D5-D6-D7-D8-D9). Bu zarların içinde çok ama çok sayıda evrenler vardır.
Bu büyük, yüce, şerefli Arş çok boyutlu olabilen hiperuzaydır ('higher-dimensional bulk').
32:5 ayeti bütün olarak değerlendirildiğinde;
Evrenin işleyişinin gökten-yere düzenlenmesi geçmiş gelecek tüm kuantum bilgilerinin saklı olduğu, evrenimizin dışını saran 2 boyutlu zardan (ruh) gelen yansımalar (emir) ile gerçekleşmektedir. Ayrıca bu emrin işlevini gördükten sonra Allah’ın Arş’ına (hiperuzaya, 'higher-dimensional bulk') yükseldiği anlaşılmaktadır.
Bu yükselmede zaman genişlemesi var mıdır?
Kesinlikle. Ayetten anladığımıza göre emrin yükselmesinde çok bariz bir zaman genişlemesi ('time dilation') vardır.
Bunu anlamak için yine 2 atom saati düşünelim. 1 tanesini Dünya’mız yüzeyine koyalım, diğerini emrin üstüne yerleştirdiğimizi hayal edelim. Emir üzerindeki atom saatinde 1 gün geçtiğinde Dünya üzerindeki saatte 1000 yıl geçecektir.
Bu zaman genişlemesi nasıl olabilir?
Bunu Albert Einstein’ın zamanın göreceliği teorisi açıklamaktadır. Evrenin işleyişini gerçekleştiren, 11 boyutta titreşen sicimlere (11 kanatlı meleklere) Levh-i Mahfûz’daki kuantum bilgilerini yansıtan ruhun yani işleri ve oluşları gerçekleştiren emrin ışık hızında olması gereklidir. Çünkü ışığı da bu emir meydana getirir.
Emir evrenimizin bir üst boyutundan gelir. Buradaki korunmuş olan Levh-i Mahfûz’dan gelir. Holografik evren prensibi çerçevesinde Levh-i Mahfûz evrenimizi bir üst boyuttan saran bir 2D zardır. Evrenin bir üst boyutunda bulunan bu zardan evrenin içine bir yanına olur. Bu bilgi yansıması evrenin içindeki sicimlere aktarılır. Onlar da bilgiye göre titreşirler. Evreni canlandırırlar. Işık hızında çalışan bir 3D yazıcı düşünün.
Ayetten anlıyoruz ki bu emir evrende kendisine verilen görevi yaptıktan sonra tekrar Yüce Allah’ın arşına doğru yükseliyor. Bu da bize evrenimizden çıkıp tekrar bir üst boyuta geçtiğini yani hiperuzaya ‘hiperdimentional space’ yükseldiğini gösterir. Evrenin içinde yükselme diye bir şey olamaz. Yükselme baktığınız yere göre indirme de olabilir. Bu nedenle kesin olarak anlarız ki yükselme bir üst boyuta yükselmedir. Evrenin dışına çıkmaktır. Emir bir üst boyutta olan Yüce Allah’ın arşına yani hiperuzaya yükselir.
Bu yükselişin 1 gününün bizim saydığımız hesaba göre 1000 yıl olduğu bildiriliyor. Bu da bize net olarak gösterir ki emir de yerçekiminden etkilenmektedir. Yüksek yerçekimi alanlarında ışık bile yavaşlar (Dış gözlemciye göre). Örneğin; kara deliğe yaklaşan bir ışığı dışardan bir gözlemci olarak biz yavaşlamış veya durmuş olarak görebiliriz. Ancak ışığın hızı ışığın yanındaki bir kimse için yine değişmeyecektir. Bu nokta önemlidir. Zaman bulunduğunu yerdeki yerçekimine göre değişkendir. Zaman ağır yerçekimi alanlarında yavaşlar. Hiperuzaya yükselen emrin Yüce Allah’ın Arş'ı içinde zaman genişlemesine uğradığını ayetten kesin olarak anlıyoruz. Yüce Allah’ın Arşında yükselen emri biz Dünya’dan seyretmiş olsaydık onu yavaşlamış olarak görecektik. Yüce Allah’ın Arş'ında 1 gün geçtiğinde bizim Dünya’mızda 1000 yıl geçecektir. Bu da hiperuzayda çok yoğun bir yerçekiminin olduğunu gösterir.
Emir gökten yere tam olarak ışık hızı ile hulûl etmektedir. Evrenin tümünde etkili olduktan sonra hiperuzaya yani Yüce Allah'ın Arş'ına yükselmektedir.
Aşağıdaki resimde kuantum bilgilerinin (emir) evrene nasıl yansıtıldığı görmekteyiz.
70:4 ayeti;
Yüce Allah 70:4 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
5377|70|4|تَعْرُجُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَٱلرُّوحُ إِلَيْهِ فِى يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُۥ خَمْسِينَ أَلْفَ سَنَةٍ Ta’rucul melâiketu ver rûhu ileyhi fî yevmin kâne mikdaruhu hamsîne elfe seneh. Çıkar/yükselir melekler ve ruh O'na bir gün içinde; oldu miktarı onun elli bin sene. |
Bu konu ile ilgili detaylı inceleme farklı bir makale olarak verilmiştir.
70:4 ayetinde melekler (sicimler) ve ruhun (evrenimizi dış kısımdan saran, evrenin tüm kuantum bilgilerinin depolandığı 2 boyutlu zardan evrene yansıyan mekanizma) 32:5 ayetine göre çok daha fazla zaman genişlemesine (‘time dilation’) maruz kaldıklarını çok net olarak görülür. 32:5 ayetinden farklı bir durum söz konusudur. Bu da daha fazla yerçekimidir. Melekler ve ruh öyle bir yerde Allah’ın Arş’ına yükselmektedir ki bu yükselme yerlerinde yer çekimi 32:5 ayetindeki emrin maruz kaldığı yer çekiminden çok çok fazladır. Evrende zamanı bu kadar genişletecek ve yavaşlatacak yerler ancak solucan delikleri olabilir. Bir üst boyuta doğru (hiperuzay) yükselen-bükülen bu solucan delikleri o kadar yoğun yer çekimine sahiptirler ki zaman genişlemesi inanılmaz düzeylere çıkar. Solucan deliklerindeki 1 gün Dünya’daki 50.000 yıla eşit olur.
22:47 ayeti;
Allah’ın Arş'ı olan hiperuzayda ('higher-dimensional bulk') zaman nasıl akmaktadır?
Yüce Allah 22:47 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
2640|22|47|وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِٱلْعَذَابِ وَلَن يُخْلِفَ ٱللَّهُ وَعْدَهُۥ وَإِنَّ يَوْمًا عِندَ رَبِّكَ كَأَلْفِ سَنَةٍ مِّمَّا تَعُدُّونَ Ve yesta’cilûneke bil azâbi ve len yuhlifallâhu va’dehu, ve inne yevmen inde rabbike ke elfi senetin mimmâ teuddûn. Ve senin çabuklaştırmanı isterler azabı; ve asla bozmaz Allah vaadini; ve doğrusu bir gün Rabbinin katında/indinde bir bin sene gibidir; saydıklarınızdan. |
Bu ayette de zamanın göreceli olduğu bildirilmektedir. Fakat 32:5 ve 70:4 ayetlerinden farklı bir durum söz konusudur.
Ayette geçen (inde) kelimesi anlamı yakın (near) anlamıdadır. Hans Wehr 4th ed., page 759 (of 1303).
Çoğu mealde yanında olarak çevrilmektedir. Aslında Rabbinin yakınında olarak çevrilmesi gereklidir. Allah zaman ve mekandan münezzehtir. Allah'ın bulunduğu bir yer veya zamandan bahsedilemez.
Allah'ın yakınında olan mekanı nasıl anlamalıyız?
Yüce Allah'ın zaman ve mekandan münezzeh olduğunu biliyoruz. Yüce Allah mekan ve onu oluşturan tüm boyutların ve zamanın dışındadır. Tabii ki yaratmış olduğu tüm mekanların ve zamanların içine de nüfus etmiştir.
Tüm boyutları ile uzayımızın ve onun üstündeki boyutları ile hiperuzayın ve onunda üstünde varsa başka mekan ve zamanların da üstündedir.
2 mekan birbiri ile karşılaştırıldığında daha üst boyutta olan mekan Allah'a daha yakındır. Çünkü Yüce Allah bu mekanların tümünün üstündedir.
Bu nedenle evrenimizin dışında olan bir mekan (daha üst boyutlarda) Rabbe daha yakındır. Bu nedenle Rabbinin yakınında olan mekan hiperuzay olarak anlaşılmalıdır.
Ayette Yüce Allah (رَبِّكَ) Rabbike (Rabbinin) kelimesini kullanmıştır. Bu noktada da bir işaret vardı
Rab kelimesi kökü (ربب) efendi-patron-hükmeden (master), emretme yetkisinde olan (have command) anlamındadır. Steingass, page 397 (of 1241) ve Hans Wehr 4th ed., page 370 (of 1303). Kuran’da bu kelime kişiler için de kullanılmıştır. Buna en iyi örnek 12:42 ayetinde geçer.
Yüce Allah’ın Rab sıfatı tüm evrene emretmesi, tüm evrenin efendisi olması ve tüm evrene hükmetmesi ile ilgilidir. Yüce Allah’ın tüm evreni onu dıştan saran 2 boyutlu bir zar aracılığı ile (ruh) yönettiğini biliyoruz. Bu noktada ‘inde rabbike’ (rabbinin yakınında) tamlaması yine Allah’ın Arş’ı işaret etmektedir.
Allah’ın Arş’ı olan hiperuzayda zaman genişlemesi olduğunu görmekteyiz. Yine 2 atom saati düşünelim. Bir tanesini Dünya’mız üzerine, 2. atom saatini ise hiperuzaya koyalım. Hiperuzaydaki saatte 1 gün geçtiğinde Dünya üzerindeki saatte 1000 yıl geçecektir.
Hiperuzaydaki ('higher-dimensional bulk') zaman kaymasına ne neden olmaktadır?
Bunun cevabı yerçekimidir. Yerçekimi hiperuzayda da etkilidir. Hatta evrenimizde olduğundan çok çok daha etkilidir. Şimdi neden bu şekilde olduğunu biraz açıklayalım.
İçinde yaşadığımız evrenimizi taşıyan 4 temel kuvvet vardır.
Bunlar aşağıda sayılmıştır;
- Kütle çekim (yerçekimi) kuvveti
- Elektromanyetik kuvvet
- Güçlü nükleer kuvvet
- Zayıf nükleer kuvvet
Yerçekimi dışındaki 3 kuvvet yerçekimine göre o kadar kuvvetlidir ki, diğer bir deyiş ile yerçekimi o kadar zayıftır ki (1040 kat daha zayıf) fizikçiler bunun neden bu şekilde olduğunu anlamaya çalıştılar. Yapılan analizlerde yerçekiminin başka bir boyutta çok güçlü olduğu ve bizim evrenimize çok çok az bir miktarının kaçtığı-sızdığı öngörüldü.
Yakın zamanda hiperuzaydaki yerçekimini ile ilgili sicim teorisi çalışmaları yayınlanmıştır. Örnek olarak ‘Thick branes and 4D gravity’ isimli çalışma verilebilir.
Ayet bilimsel çalışmalar ışığında değerlendirildiğinde Yüce Allah’ın mucizesi ortaya çıkar. Hiperuzaydaki yerçekimi Dünya’daki yerçekiminden o kadar fazla kuvvetlidir ki zaman genişlemesi yaşanır. Yerçekimi zamanı yavaşlatır ve hiperuzaydaki 1 gün Dünya’mızda geçen 1000 yıla eşit olur.
Sonuç olarak baktığımızda;
Kuran’da zamanını göreceli olduğunu işaret eden 3 ayet mevcuttur.
32:5 ve 22:47 ayetlerinde hiperuzaydaki yerçekiminin çok kuvvetli olmasına işaret vardır. Hiperuzaydaki 1 gün Dünya’mızdaki 1000 yıla eşit olmaktadır.
70:4 ayetinde melekler (sicimler) ve ruhun çok çok fazla yerçekimine maruz kaldığını görüyoruz. Solucan deliklerinde hiperuzaya doğru yükselen bu yapılardaki sicimler ve ruh için 1 gün Dünya’daki 50.000 yıla eşit olur.
Albert Einstein’dan 1300 yıl önce indirilen Kuran’da zamanın göreceli olduğu, zaman genişlemesinin (hem hıza bağlı, hem yerçekimine bağlı) işaret edilmesi çok büyük bir mucizedir.
Konunun ders olarak anlatımı;