İnanan/mümin kadınların Yesrib (Medine) sokaklarında gezerken tanınmak/fark edilmek amacıyla giydikleri ‘cilbab’

Yüce Allah aşağıdaki 33:59 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

3590|33|59|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ قُل لِّأَزْوَٰجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَآءِ ٱلْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِن جَلَٰبِيبِهِنَّ ذَٰلِكَ أَدْنَىٰٓ أَن يُعْرَفْنَ فَلَا يُؤْذَيْنَ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا

Yâ eyyuhen nebîyyu kul li ezvâcike ve benâtike ve nisâil mu’minîne yudnîne aleyhinne min celâbîbihinne, zâlike ednâ en yu’refne fe lâ yu’zeyne ve kânallâhu gafûren rahîmen.

Ey nebi! De ki eşlerine ve kızlarına ve inanan/mümin kadınlara; alsınlar/yakın etsinler  üstlerine dış kıyafetlerinden/cilbablarından; bu daha uygundur ki tanınırlar/bilinirler; öyle ki zarar görmezler/incitilmezler; ve olmuştur Allah bağışlayan, rahim.

 

(جَلَٰبِيبِهِنَّcelâbîbihinne kelimesi kökü (جلب) uzun dökümlü dış kıyafet (flowing outer garment), bol-geniş üstlük benzeri kıyafet  (loose robe-like garment) anlamındadır.  Hans Wehr 4th ed., page 153 (of 1303)

Yine bu köken türeyen başka bir kelime de (جلابية) ‘jellaba’ kelimesidir ki Arap ülkelerinde erkeklerin giydiği bol mintan/gömlek tarzı giysi, cellabiye (galabia) anlamındadır.

(يُعْرَفْنَyu’refne kelimesi kökü (عرف) bilmek (know), bilinmek (to be known), ayırt edilmek (distinguish), fark edilmek (recognize) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 708 (of 1303)

(يُؤْذَيْنَyu’zeyne kelimesi kökü (اذي) zarar vermek (to harm), hasar görmek (to suffer a damage), rahatsız etmek (annoy), irrite etmek (irritate), rencide edilmek (hurt) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 14 (of 1303)

(يُدْنِينَyudnîne ve (يُدْنِينَednâ kelimesi kökü (دنو) yakınlaştırmak (near), yakına gelmek-gitmek (to come or go near), yaklaşmak (approach), getirmek (bring), almak veya hareket ettirmek (take or move), uygulamak (apply), daha uygun olan (more appropiate-suitable) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 340 (of 1303)

Bu ayet kadınların örtünmeleri ile ilgili bir ayet değildir. Yüce Allah kadınların nerelerini örtmesi gerektiğini Nur suresi 31. ayette ve Nur suresi 60. ayette bizlere bildiriyor. Bu konu ile ilgili detaylı inceleme aşağıdaki linklerden okunabilir.

Kadınların aleyhine olacak şekilde anlamı saptırılan Nur suresi 31. ayetinin detaylı incelenmesi: Baş örtüsü, türban, peçe Yüce Allah’ın emri mi?

Kadınların giymemesinin bir günah olduğu kıyafet; bir nikah ummayan, otura kalmış (yaşlı) kadınlar üzerinden verilen mesaj.

Bu ayetin konusu inanan/mümin kadınların Medine (Yesrib) sokaklarında dolaşırken tanınmaları/bilinmeleri ve bu nedenle zarar görmemeleri ve incitilmemeleridir. Surenin başı incelendiğinde bu ayetlerin Medine’deki (Yesrib) durum için indiği görülür (33:13). Kuran’ın indiği o dönemde Medine’de çok farklı kültürler birlikte yaşıyordu. Kadınlar muhtemelen sokaklarda taciz ediliyordu, hırpalanıyordu. Yüce Allah mümin kadınların sokağa çıkarken ‘cilbab’ olarak isimlendirilen bir kıyafeti giymesini istiyor. Bu kıyafeti giymiş bir kadını görenler bu kadının Muhammed peygamberin toplumundan olduğunu anlayacaklardır. Bu kadınların Muhammedî olduğu bilindiğinde tacize, tecavüze yeltenen kimse olamayacaktır. Çünkü bu kadınlara yapılan bir tacizde taciz edenler karşılarında Muhammed peygamberi ve müminleri bulacaklardır.

Ayetin indiği dönemde ‘cilbab’, 'dış kıyafet' olarak adlandırılan kıyafetin nasıl bir kıyafet olduğunu bilemiyoruz. Ancak Arapların yaşadığı bölgede Güneş çok etkili olduğu için, toz toprak fırtınaları bol miktarda olduğu için ‘cilbab’ ‘dış giysi’ kıyafetinin uzun kollu ve diz altına kadar uzanan, bol, tek parça bir kıyafet olduğu düşünülebilir. Günümüzde Arap erkeklerin de bu kıyafeti giydiğini görüyoruz. Buna ‘cellabiye’ denmektedir.  

Tekrar etmek gerekirse; ayetten bu kıyafetin tanınıp bilinmek, fark edilmek için olduğu kesindir. Yani bu kıyafeti giyerseniz daha takvalı olursunuz, giymezseniz takvanız azalır diye asla bir kelam geçmez ayette.

Bu ayet o günün Medine’sinde (Yesrib) yaşayan müminlerin şartlarına göre gelmiş bir ayettir. Günümüzde ceza kanunları ile, hukuk ile kadınları taciz edenler, onlara zarar verenler cezalandırılıyor. Kadınların kendilerine arka çıkacak bir topluluğa ihtiyaçları yok. Bu nedenle belirli bir toplumdan olduklarını işaret eden, o toplumdan olduklarını anlaşılması ve bilinmeleri için gerekli olan üniforma benzeri tek tip bir dış kıyafet giymelerine gerek yok. Günümüzde kadınlar Nur suresi 31. ayete ve yine Nur suresi 60.ayete uygun olduğu sürece istedikleri şekilde bir dış kıyafet giyebilirler.  

En doğrusunu Allah bilir.