Her ümmete-millete-halka bir uyarıcı gönderilmişken her beldeye ayrı ayrı bir uyarıcı gönderilmemiştir.

Yüce Allah 25:51 âyetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet

Arapça okunuş

Meal

2904|25|51|وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِى كُلِّ قَرْيَةٍ نَّذِيرًا

Ve lev şi'na le beasna fi kulli karyetin nezira.

Ve eğer dileseydik mutlak gönderirdik her beldeye-kasabaya bir uyarıcı.

 

(قَرْيَةٍ) karyetin (قري) kelimesi kökü köy (village), kasaba-belde (small town) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 891 (of 1303)

25:51 ayeti okunduğunda her beldeye bir uyarıcı gönderilmediği anlaşılıyor. Rabbimiz her kasabaya-beldeye bir uyarıcı göndermek yerine her ümmete-millete bir uyarıcı göndermeyi tercih etmiş. Aşağıdaki ayetlerde her millete-ümmete-halka bir uyarıcı gönderdiğini buyurmaktadır.

Yüce Allah 35:24 âyetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet

Arapça okunuş

Meal

3682|35|24|إِنَّآ أَرْسَلْنَٰكَ بِٱلْحَقِّ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَإِن مِّنْ أُمَّةٍ إِلَّا خَلَا فِيهَا نَذِيرٌ

İnna erselnake bil hakkı beşiren ve nezira, ve in min ummetin illa hala fiha nezir.

Doğrusu biz gönderdik seni gerçek ile, bir müjdeci ve bir uyarıcı; ve yoktur hiçbir ümmet ki onun içinden bir uyarıcı geçmiş olmasın.

 

(أُمَّةٍ) ummetin kelimesi kökü (امم) millet-ulus (nation), halk (people), birlikteliği olan insanlar topluluğu (community) anlamındır. Hans Wehr 4th ed., page 32 (of 1303)

16:36 ayetinde de benzer şekilde her ümmete bir resûl gönderildiği bildirilmektedir.

Milletler-ümmetler-halklar bir kasabadan-beldeden oluşmaz. Örnek olarak; günümüzde Türkiye’de birçok şehir var. Bu şehirlerin binlerce kasabası var. Bu kasabaların birçok köyü var. Yüce Allah bu ayetlerde bunu kast ediyor olmalıdır. Dileseydi Yüce Allah her köye, her kasabaya, her kente bir uyarıcı gönderirdi. Ancak bunu dilememiş. Her millete-ümmete-halka bir uyarıcı göndermeyi uygun görmüş.

En doğrusunu Allah bilir.