Kuran’a göre haram ve helal yiyecekler

Helal ve haram yiyeceklerin neler olduğu Kuran’da çok açık bir şekilde Rabbimiz tarafından bildirilmiştir.  Aşağıdaki ayetlerde inşallah göreceğimiz gibi Yüce Allah bizi hadis kitaplarının ve mezhep imamlarının eline bırakmamıştır. Bu ayetleri okuduktan sonra aklını azıcık kullanan bir kişi bile açıkça neyin haram neyin helal olduğunu anlar. 

Yüce Allah 2:173, 5:3 ve 6:145 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

180|2|173|إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ ٱلْمَيْتَةَ وَٱلدَّمَ وَلَحْمَ ٱلْخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ بِهِۦ لِغَيْرِ ٱللَّهِ فَمَنِ ٱضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَلَآ إِثْمَ عَلَيْهِ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

İnnemâ harrame aleykumu l-meytete ve d-deme ve lahmel hınzîri ve mâ uhille bihî li gayrillâh, fe menidturra gayra bâgin ve lâ âdin fe lâ isme aleyh, innallâhe gafûrun rahîm.

Sadece haram kıldı size ölüyü (leşi) ve kanı ve domuz etini ve şeyleri ki adak yapılmış onunla Allah'tan başkasına. Ancak kim ihtiyaçtan mecbur kalırsa istismar etmeden ve sınırı aşmadan, yoktur günah ona. Muhakkak ki Allah çok bağışlayandır çok merhametlidir.

672|5|3|حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ ٱلْمَيْتَةُ وَٱلدَّمُ وَلَحْمُ ٱلْخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ لِغَيْرِ ٱللَّهِ بِهِۦ وَٱلْمُنْخَنِقَةُ وَٱلْمَوْقُوذَةُ وَٱلْمُتَرَدِّيَةُ وَٱلنَّطِيحَةُ وَمَآ أَكَلَ ٱلسَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى ٱلنُّصُبِ وَأَن تَسْتَقْسِمُوا۟ بِٱلْأَزْلَٰمِ ذَٰلِكُمْ فِسْقٌ ٱلْيَوْمَ يَئِسَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَٱخْشَوْنِ ٱلْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِى وَرَضِيتُ لَكُمُ ٱلْإِسْلَٰمَ دِينًا فَمَنِ ٱضْطُرَّ فِى مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِّإِثْمٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Hurrimet aleykumu l-meytetu ve d-demu ve lahmul hınzîri ve mâ uhılle li gayrillâhi bihî vel munhanikatu vel mevkûzetu vel mutereddiyetu ven natîhatu ve mâ ekeles sebuu illâ mâ zekkeytum ve mâ zubiha alân nusubi ve en testaksimû bil ezlâm, zâlikum fisk, el yevme yeisellezîne keferû min dînikum fe lâ tahşevhum vahşevni, el yevme ekmeltu lekum dînekum ve etmemtu aleykum ni’metî ve radîtu lekumul islâme dînâ fe menidturra fî mahmasatin gayra mutecânifin li ismin fe innallâhe gafûrun rahîm.

Haram kılındı size ölü (leş) ve kan ve domuz eti ve şeyler ki adak yapılmış onunla Allah'tan başkasına; ve boğulmuş ve vurulmuş ve yukarıdan düşmüş ve boynuzlanmış ve yırtıcı hayvanların parçaladığı şeyler- sizin katlettikleriniz dışında-, ve şeyler kurban edilen kutsallaştırılmış nesneler üzerine, ve kısmet aramanız fal oklarıyla; Bunlar fısktır (doğru yoldan çıkmadır). Bugün umudu kaybetmişlerdir inkâr eden kimseler sizin dininizden. Öyleyse, onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün kemale erdirdim sizin için dininizi ve tamamladım size nimetimi ve razı oldum sizin için İslam'a bir din olarak. Kim ihtiyaçtan mecbur kalırsa açlık içinde günaha yönelmeden. Doğrusu Allah bağışlayandır, merhametlidir.

934|6|145|قُل لَّآ أَجِدُ فِى مَآ أُوحِىَ إِلَىَّ مُحَرَّمًا عَلَىٰ طَاعِمٍ يَطْعَمُهُۥٓ إِلَّآ أَن يَكُونَ مَيْتَةً أَوْ دَمًا مَّسْفُوحًا أَوْ لَحْمَ خِنزِيرٍ فَإِنَّهُۥ رِجْسٌ أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ ٱللَّهِ بِهِۦ فَمَنِ ٱضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Kul lâ ecidu fî mâ ûhiye ileyye muharramen alâ tâimin yat’amuhu illâ en yekûne meyteten ev demen mesfûhan ev lâhme hinzîrin fe innehu ricsun ev fıskan uhille li gayrillâhi bihî, fe menidturra gayra bâgın ve lâ âdin fe inne rabbeke gafûrun rahîm.

De ki: ‘Bulamıyorum bana vahyedilmiş şey içinde bir haramlık bir yemek yiyen kimse üzerine; ancak hariçtir olması ölü (leş) yahut akıtılmış kan yahut domuz eti -ki şüphesiz pistir- yahut bir sapkınlık olarak adak yapılmış onunla Allah'tan başkasına; ancak ihtiyaçtan mecbur kalırsa istismar etmeden ve sınırı aşmadan, muhakkak ki Rabbin bağışlayandır, bol merhametlidir.

 

(ٱلْمَيْتَةَ) l-meytete (موت) kelimesi kökü ölü (death- demise), vefat etmiş- canı çıkmış (decease) anlamındadır.    Hans Wehr 4th ed., page 1091 (of 1303)

(ٱلدَّمَddeme kelimesi kökü (دموkan (blood) anlamındadır.  Hans Wehr 4th ed., page 336 (of 1303)

uhille’ (أُهِلَّ) kelimesi-fiili bir ilaha-tanrıya bir hayvan sunmak-adamak, adak yapmak anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1208 (of 1303).  Dict. and Glos of Quran by Penrice, page 155 (of 166)

(ذَكَّيْتُمْ ) zekkeytum kelimesi (ذكو) katletmek-kıymak-kesmek-(slaughter) anlamındadır. Lane's Lexicon, page 977 (of 3039)

 

Haramlar ve helaller;

Allah'tan başkasına adananlar, Allah'tan başkasına kurban edilenler;

Ayetlere göre Allah’ın dışındaki bir şeye adanan hayvanlar bizlere haramdır. 2:173 ayetindeki ‘uhille’ (أُهِلَّ) fiili bir ilaha-tanrıya bir hayvan, bir canlı sunmak-adamak, adak yapmak anlamındadır.

 

Allah’tan başkasına adanmış ne demek?

Allah'ın astlarından olan her ne varsa onlara adanan şeylerdir. Günümüzde kimse gidip bir heykele tapmıyor. O heykele adaklar yapmıyor. Putlar şekil değiştirdi. Allah'a yaklaştırıyor bizleri, kurbanlarımızın kabul edilmesi için vesile oluyorlar gibi şirk içeren cümleler kurup da türbelere, evliyaya, imamlara, ölmüş kişilere adanmış olan tüm hayvanlar Kuran'a iman etmiş olan bir kişiye haramdır.  

 

Devam edelim; 

İnsanlar tarafından yemek için katledilmeyen (canları insanlar tarafından çıkarılmayan), başka nedenlerle ölmüş olan hayvanların tümü haramdır. Bu ölü hayvanlarıleş’ olarak tanımlamak mümkündür. Hayvan kendiliğinden ölmüş olabilir.  Boğulmuş, vurulmuş (sert bir şeye çarpmış), yukarıdan düşmüş veya boynuzlanmış veya yırtıcı hayvanlar tarafından parçalanarak ölmüş olabilir. Bir şekilde ölmüş olabilir. Bu hayvanların yenilmesi haramdır. Ancak bu hayvanların canı çıkmadan insanlar tarafından yemek için katledilirse o zaman helal olur.

5:3 ayetindeki ‘zekkeytum’ ‘sizin katlettikleriniz’’ kelimesi çok önemlidir. Bu kelime katletmek anlamındadır. Bu kelimeye sadece keserek öldürmek anlamı verildiğinde kalplerinde hastalık olan ve dinde haram-helal koyma konusunda Kuran’ın yeterli olmadığını ima edenler şunu sorar;

Deniz-göl-nehir gibi sularda yaşayan balık gibi hayvanları içinde yaşadığı sudan çıkardığımızda balık ölmektedir. Bu kişiler demektedir ki balıklar öldüğü için leş olur. Bu balıkları ölmeden önce kesmek gerekir. Bu durumda hamsi gibi binlerce balığı ölmeden nasıl keseceğiz?

Bu düşünme yöntemi tamamen mantıksıztutarsız ve ayetleri iyi anlamamaktır. Yüce Allah bu konuların akla gelebileceğini bildiği için 5:3 ayetinde ‘zekkeytum’ ‘sizin katlettikleriniz’ buyurmuştur. İnsanlar denizde-gölde-nehirde yaşayan canlı hayvanları su dışına çıkardıklarında (avladıklarında) zaten katletmiş olurlar, zaten öldürmüş olurlar, zaten canlarının çıkmasına neden olmuş olurlar. Ha keserek öldürmüşsünüz ha sudan çıkararak öldürmüşsünüz. Aynı şeydir. Sonuçta 5:3 ayetinde belirtildiği gibi katletmiş olursunuz. Açıkça görülür ki; tek tek balıkların başlarını kesmek gerekli değildir

Bizim katlettiklerimiz helaldir.

Örneğin;

Alaska'da yaşayan bir kişi et yemek için kunduz kapanları kuruyor. Kapana bir kunduz sıkışıyor ve ölüyor. Hayvan öldükten belirli bir süre sonra bu kişi geliyor ve kunduzu alıyor. Bu kunduz helal mi? Haram mı? 

Cevap: Biz katlettiğimiz için helal. Hayvanı biz öldürdük. Kendiliğinden ölmedi. Bu nedenle helaldir. Bol sudan (deniz-göl-nehir) çıkan balık nasıl boğularak öldüyse ve daha sonra sofralarımızda helal olarak yiyorsak, bu kunduzu da biz katlettik. Bu nedenle helal olarak yiyebiliriz. Ancak hayvanın kalbinde ve damarlarında olan kanın temizlenmesi gereklidir. Aşağıda akan kan bölümünde daha detaylı anlatılacaktır. 

Başka bir örnek;

Eğitilmiş yırtıcı kuşların yakaladığı hayvanların yenmesi helal mi? Haram mı?

Bazı yırtıcı kuşlar (doğan, kartal) başka hayvanları (tavşan gibi) avlamak için insanlar tarafından eğitilmektedir. Yakaladığı hayvan yırtıcı kuşun etkisi ile anında ölmüş de olabilir. Hayvan ölmüş olmasına rağmen eğitimli yırtıcı kuşun yakalayıp kısa süre içinde bize getirdiği hayvanı yemek helaldir. Çünkü yakalanan hayvanı aslında biz katlettik, biz ölmesine neden olduk. Yemek için onu katletmiş olduk. Katletme yöntemi olarak kesmek yerine bir yırtıcı kuşu kullandık. Helal olması için illa ki keserek öldürmek zorunlu değildir.

 

Ölü hayvanın (leş) haram olmasının arka planındaki amaç nedir?

Bu noktada Yüce Allah’ın amacının insanları korumak olduğu görülebilir. Yüce Allah bizim taze et yememizi istemektedir. Ölmüş bir hayvanın bağırsağındaki anaerobik bakteriler (oksijen tüketmeyen bakteriler) hayvan ölüp oksijensiz kaldığında çok hızlı bir şekilde çoğalır ve hayvanın etine yayılır. Bu etleri yiyen insanlar hasta olabilir. Yenilen etin taze olduğunu garantilemenin en iyi yolu ayette bildirilenlere uymaktır.

Ayrıca kendiliğinden ölmüş bir hayvan bir hastalık nedeni ile ölmüş olabilir. Bu hastalık onun etine işlemiş olabilir. Bu hayvanın yenmesi insan sağlığına zararlı olabilir.  

  

Deniz avının helal kılınması;

Yüce Allah 5:96 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

765|5|96|أُحِلَّ لَكُمْ صَيْدُ ٱلْبَحْرِ وَطَعَامُهُۥ مَتَٰعًا لَّكُمْ وَلِلسَّيَّارَةِ وَحُرِّمَ عَلَيْكُمْ صَيْدُ ٱلْبَرِّ مَا دُمْتُمْ حُرُمًا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ٱلَّذِىٓ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

Uhille lekum saydul bahri ve taâmuhu metâan lekum ve lis seyyârah, ve hurrime aleykum saydul berri mâ dumtum hurumâ vettekullâhellezî ileyhi tuhşerûn.

Helal kılındı size bol su (deniz-göl-nehir) avı ve onun yiyeceği geçimlik olarak size ve yolculara; ve yasaklandı size kara avı olduğunuz sürece ihramlı, takva sahibi olun Allah'a, O ki huzuruna toplanacaksınız.

 

Yukarıdaki açıklamamızdan bu hükmü çıkaramayanlar için Yüce Allah bol su (deniz-göl-nehir) avının helal olduğunu, bu sulardan avladığımız her canlının helal olduğunu bildirilmektedir. Ancak şu unutulmamalıdır. Deniz-göl-nehir avı da olsa bu canlıları bizim katletmemiz gereklidir. Bu sularda olan ancak daha önceden ölmüş olan hayvanlar da haramdır. Daha iyi anlamak için şu örnek verilebilir; nehirde-denizde-gölde ölmüş olarak bulduğunuz balık haramdır. 

 

Akan kanın haram olması;

Ayetlerden açıkça anlaşılır ki akan kan (6:145'de 'mesfuhan' 'akan' kelimesi ile işaret) haramdır. Direkt olarak kan içmek, kanı dolaylı olarak yemek amaçlı kullanmak haramdır. Bazı Afrika ülkelerinde hayvanlar öldürülmeden kanları alınmakta ve bu kan içilmektedir. Direkt olarak akan, akmış olan kanı yemek amaçlı kullanmak haramdır.

Hayvan kesilerek katledildiyse kalp pompalaması devam etttiği için büyük damarlardaki kanlar akacaktır. Ancak kesilme dışında bir yöntem ile katledildiyse (yukarıdaki örnekteki gibi kapan yöntemi gibi bir yöntemle) büyük damarlardaki kan temizlenmelidir.     

Etin içinde kalan kan ise haram değildir

 

Domuz etinin haram olması;

Yüce Allah'ın domuz etini haram kıldığı ortadadır. Yüce Allah bizim bilmediklerimizi bilir.

Bize bir emir verdiyse mutlaka bizim yararımızadır. Bize düşen erdemli davranış ‘işittik ve itaat ettik’ demekten başka bir şey değildir.

Domuz etinde 'Trichinella spiralist' adında bir mikrop olabilmektedir. Bu eti yiyenlerde 'Trişinoz' hastalığı ortaya çıkabilmektedir. Çok yaygın ve ciddi bir enfeksiyona neden olabilmektedir. Belki de Yüce Allah bizi korımak için bu yasağı koymuş olabilir. Belki de günümüzde modern bilim ile anlayamadığımız bir durum vardır. Belki de gelecekte domuz etinin insanlara zararlı olduğu tespit edilecektir. Allah bilir.   

 

İhtiyaç durumunda zorda kalınırsa ne yapılacak? 

İhtiyaç durumunda haram olan şeyler sınırı aşmamak ve istismar etmemek şartı ile yenebilir. İhtiyaç durumuna kişi kendisi karar verecektir. Kendisi için veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler için (çocukları olabilir) karar verebilir. Başka yiyecek bulunamıyorsa hayatın devam etmesi için haram olduğu Yüce Allah’ımız tarafında bize okunan şeylerden yenebilir.    

 

Ayetlerimizi incelemeye devam edelim;

Yüce Allah 5:87 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

756|5|87|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تُحَرِّمُوا۟ طَيِّبَٰتِ مَآ أَحَلَّ ٱللَّهُ لَكُمْ وَلَا تَعْتَدُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلْمُعْتَدِينَ

Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tuharrimû tayyibâti mâ ehallallâhu lekum ve lâ ta’tedû innallâhe lâ yuhibbul mu’tedîn.

Ey inanan kimseler! Haram kılmayın hoş-güzel şeyleri ki helal kıldı Allah size ve sınırı aşmayın şüphesiz Allah sevmez sınırı aşanları.

 

Allah’ın helal kılmış olduğu şeyi hiç kimse haram kılamaz. Kuran’ın helal kıldığı şeyleri hadisler ve mezhepler aracılığı ile haram kılmak açıkça Allah’a ortak koşmak olur. Şirk olur. Bunu yapan kişi müşrik olur. Allah’ın hiçbir zaman affetmeyeceği bir günah işlemiş olur.

 

Allah'a adanan (ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak için), Allah'a kurban edilen (ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak için), üzerine Allah'ın isminin anıldığı hayvanlar;

Yüce Allah 6:118 ve 6:119 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

907|6|118|فَكُلُوا۟ مِمَّا ذُكِرَ ٱسْمُ ٱللَّهِ عَلَيْهِ إِن كُنتُم بِـَٔايَٰتِهِۦ مُؤْمِنِينَ

Fe kulû mimmâ zukiresmullâhi aleyhi in kuntum bi âyâtihî mu’minîn.

Öyleyse yiyin üzerine Allah'ın ismi anılandan, eğer siz O'nun ayetlerine inananlarsanız.

908|6|119|وَمَا لَكُمْ أَلَّا تَأْكُلُوا۟ مِمَّا ذُكِرَ ٱسْمُ ٱللَّهِ عَلَيْهِ وَقَدْ فَصَّلَ لَكُم مَّا حَرَّمَ عَلَيْكُمْ إِلَّا مَا ٱضْطُرِرْتُمْ إِلَيْهِ وَإِنَّ كَثِيرًا لَّيُضِلُّونَ بِأَهْوَآئِهِم بِغَيْرِ عِلْمٍ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِٱلْمُعْتَدِينَ

Ve mâ lekum ellâ te’kulû mimmâ zukiresmullâhi aleyhi ve kad fassale lekum mâ harrame aleykum illâ mâdturirtum ileyhi, ve inne kesîren le yudıllûne bi ehvâihim bi gayri ilm, inne rabbeke huve a’lemu bil mu’tedîn.

Ve ne oluyor size ki yemiyorsunuz üzerine Allah'ın ismi anılmış olandan; ve muhakkak size açıklamıştır ihtiyaçtan mecbur kaldığınız haricinde size haram kıldığı şeyleri; ve doğrusu birçokları hevalarına uyarak, bir bilgileri olmaksızın kesinlikle saptırıyorlar; muhakkak ki Rabbin, O çok iyi bilir sınırı aşanları.

910|6|121|وَلَا تَأْكُلُوا۟ مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ ٱسْمُ ٱللَّهِ عَلَيْهِ وَإِنَّهُۥ لَفِسْقٌ وَإِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ لَيُوحُونَ إِلَىٰٓ أَوْلِيَآئِهِمْ لِيُجَٰدِلُوكُمْ وَإِنْ أَطَعْتُمُوهُمْ إِنَّكُمْ لَمُشْرِكُونَ

Ve lâ te’kulû mimmâ lem yuzkerismullâhî aleyhi ve innehu le fısk, ve inneş şeyâtîne le yûhûne ilâ evliyâihim li yucâdilûkum ve in eta’tumûhum innekum le muşrikûn.

Yemeyin Allah'ın ismi üzerine anılmamış şeyden çünkü o mutlak fısktır (yoldan sapmaktır) ve şüphesiz şeytanlar fısıldarlar dostlarına sizinle mücadele etmelerini ve eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz mutlak müşriklerdensiniz.

 

6:118 ve 6:119 ayetlerinde Allah'a adanmış olan, Allah için kurban edilen hayvanlardan bahsedilmektedir. 6:121 ayetinde ise Allah'tan başkasına adanmış olan kurbanlık hayvanlardan bahsedilmektedir.

Çok önemli not: Bu ayetlerde bahsedilen hayvanlar kurbanlık hayvanlardır. Allah'a veya Allah'tan başkalarına kurban edilen hayvanlar işaret edilmektedir. Rutin yediğimiz kurbanlık olmayan hayvanlar ile ilgili değildir. 

6:119 ayetinde bazı müşrik kimselerin Allah'a adanmış olan, üzerine Allah'ın adının anıldığı, Allah için kurban edilmiş hayvanların etlerinden yemedikleri anlaşılmaktadır. Kuran indiği dönemde bazı müşriklerin bu uygulamayı yapmış olduklarını ayetlerden anlıyoruz. Bu müşriklerin üzerine Allah'ın ismi anılmış olan hayvanların (Allah için kurban edilen) haram olduğunu iddia ettikleri, bu iddiaları herhangi bir bilgileri olmadan yaptıkları ve birçok kimseyi saptırdıkları anlaşılmaktadır. Yüce Allah bu uygulamayı kınamakta, yanlış olduğunu bildirmektedir. Allah'a adanan hayvanların da yenebileceğini, haram olmadığını, helal olduğunu buyurmaktadır.

6:121 ayetinde ise üzerine Allah'ın isminin anılmadığı kurbanlık hayvanlar yani Allah'tan başka şeylere kurban edilen hayvanlar haram kılınmıştır. 6:121 ayeti 2:173, 5:3 ve 6:145 ile direkt olarak irtibatlıdır. Ancak 5:3 ayetinde fısk (doğru yoldan sapak) olan şeyler sayılmıştır. Dikkat edilirse Allah'tan başkasına adanan, üzerine Allah'tan başkasının ismi anılan kurbanlık hayvanlardan yemek fısktır.

 

Rutin yemek için kesilen, Allah'a kurbanlık olmayan hayvanlarını üzerine Allah'ın isminin anılmaması o hayvanı haram yapmaz.       

Kurbanlık hayvanlardan bahseden 6:118, 6:119 ve 6:121 ayetlerinden yola çıkarak insanların yemesi için katledilen (kesilmeyi de içerir) hayvanların üzerine Allah'ın adının anılmadığında haram olacağını söylemek Kuran ayetlerine terstir. Haram olanlar ki 6:119'da 've muhakkak size açıklamıştır ihtiyaçtan mecbur kaldığınız haricinde size haram kıldığı şeyleri' ile işaret edilen, açıklanan şeyler 2:173, 5:3 ve 6:145 ayetlerindedir. 

Adanan kurbanlık hayvanlar ile insanların yenmesi ve marketlerde-kasaplarda satılması için fabikalarda kesilen hayvanları birbirine karıştırmamak gereklidir. 

 

Allah'a adanan (ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak için) hayvanların üzerine Allah'ın ismi anılmalıdır;

Bir hayvan Allah'a adak olarak kesiliyor ise üzerine Allah'ın adının anılması gereklidir. Allah'a kurban ediliyorsa, üzerine Allah'ın ismi anılmalıdır. İnsanların yemek ihtiyacı için, marketlerde satılması için kesilen hayvanların üzerine Allah'ın adını anmaya gerek yoktur. Çünkü bu hayvanlar Allah için kurban edilmemektedir.

 

Yırtıcı kuşların, av köpeklerinin avladığı hayvanların helal olması ve üzerine Allah'ın isminin anılması;

Bu konu ile ilgili detaylı bir makale yazılmıştı. Lütfen okuyunuz.

Yırtıcı kuşların/hayvanların, av köpeği/kuş eğiticilerinin yakaladığı hayvanların üzerine Allah’ın isminin anılması.

 

Kuran yeterli şekilde detaylıdır;

Yüce Allah dilemiş olsaydı bize çok daha detaylı haram-helal koyardı. Ancak bunu dilememiş ve bize çoğu şeyi helal kılmış çok az şeyi haram kılmıştır. Aşağıdaki ayette Yahudilere haram kılınan şeyler bakın nasıl detaylandırılıyor.  

Yüce Allah 6:146 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

935|6|146|وَعَلَى ٱلَّذِينَ هَادُوا۟ حَرَّمْنَا كُلَّ ذِى ظُفُرٍ وَمِنَ ٱلْبَقَرِ وَٱلْغَنَمِ حَرَّمْنَا عَلَيْهِمْ شُحُومَهُمَآ إِلَّا مَا حَمَلَتْ ظُهُورُهُمَآ أَوِ ٱلْحَوَايَآ أَوْ مَا ٱخْتَلَطَ بِعَظْمٍ ذَٰلِكَ جَزَيْنَٰهُم بِبَغْيِهِمْ وَإِنَّا لَصَٰدِقُونَ

Ve alâllezîne hâdû harramnâ kulle zî zufur, ve minel bakari vel ganemi harramnâ aleyhim şuhûmehumâ illâ mâ hamelet zuhûruhumâ evil havâyâ ev mâhteleta bi azm, zâlike cezeynâhum bi bagyihim ve innâ le sâdikûn.

Yahudilere bütün tek tırnağa sahipleri haram ettik. Sırtlarında, bağırsaklarında taşıdıkları ve kemiğe karışan yağlar hariç olmak üzere, sığır ve koyunun iç yağını da haram kıldık. Bu, azgınlıkları nedeniyle onlara verdiğimiz cezadır. Kuşkusuz Biz, doğru olanlarız.

 

6:146 ayetinde Yahudilere haram kılınmış olan şeyler açıklanmış. (ظُفُرٍ) (zufur) tırnak anlamındadır. Tekil olarak kullanılmıştır. Hans Wehr 4th ed., page 680 (of 1303)

Tek tırnağa sahip hayvanlar işaret edilmiştir. Tek tırnaklı hayvanlar tırnak yapısı bir bütün parçadan oluşmuş hayvanlardır. Eşek, at, katır, zebra gibi hayvanlar bu guruba girer. Tırnak sayısı iki olan hayvanlar ise koyun, sığır, deve gibi hayvanlardır. Ayette de belirtildiği gibi tek tırnaklılar dışındaki hayvanlar tümden haram kılınmamış. Onların sadece iç yağları haram kılınmıştır. Yüce Allah’ın bu haramları onlara bir ceza olarak verdiği görülür.

Not: 6:146 Yahudiler ile ilgilidir. Bize bu ayette haram kılınan bir şey yoktur. Allah'ın bir lütfudur bu.

Devam edelim;

Yüce Allah 22:30 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

2623|22|30|ذَٰلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ حُرُمَٰتِ ٱللَّهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَّهُۥ عِندَ رَبِّهِۦ وَأُحِلَّتْ لَكُمُ ٱلْأَنْعَٰمُ إِلَّا مَا يُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ فَٱجْتَنِبُوا۟ ٱلرِّجْسَ مِنَ ٱلْأَوْثَٰنِ وَٱجْتَنِبُوا۟ قَوْلَ ٱلزُّورِ

Zâlike ve men yuazzım hurumâtillâhi fe huve hayrun lehu inde rabbih, ve uhıllet lekumul en’âmu illâ mâ yutlâ aleykum fectenibûr ricse minel evsâni vectenibû kavlez zûr.

İşte böyle; ve kim saygı gösterirse yasaklarına Allah'ın işte o hayırlıdır onun için Rabbinin yanında ve size helal kılınmıştır çiftlik hayvanları size okunan haricinde, artık kaçının pis putlardan ve kaçının yalan sözden.

 

Bu ayette Rabbimiz çiftlik hayvanlarına vurgu yapmıştır. Çiftlik hayvanları (koyun, keçi, deve ve sığır) helal kılınmıştır. Yüce Allah bol su (deniz, göl, nehir) avının helal olmasını vurguladığı gibi çiftlik hayvanlarına da ayrıca bir vurgu yapmıştır. Yoksa sadece çiftlik hayvanları helal, diğerleri haram anlamı çıkarılamaz.

Çiftlik hayvanları da diğer hayvanlar gibi helaldir. Ancak 2:173, 5:3 ve 6:145 ve 16:115 ayetlerindeki okunanlar haramdır.

Not: 16:115 ayeti de içerik açısından 2:173 ayeti ile nerede ise birebir aynıdır. Bu nedenle burada verilmedi.

Sonuç;

Yüce Allah bize yiyecekler konusunda büyük bir lütufta bulunmuş ve Kuran’da belirtilen çok az şey dışında neredeyse sayısız canlıyı yiyebileceğimize hükmetmiştir.

Bu demek değildir ki herkes her şeyi yemek zorundadır. Kuran evrenseldir. Bazı toplumlarda örneğin köpek, at yemek kültürlerinde vardır. Kuran’a göre bu durum haram değildir. İlla ki bizimde bu hayvanları yeme zorunluluğumuz yoktur. Ancak yeme iznimiz yaratıcımız tarafından verilmiştir. 

Bizim kültürümüze uygun değil gibi görünen yiyeceklere bakarak Yüce Allah'ın haram kılmadığı bir şeyi haram kılamayız. Bu büyük bir şirk olur. 

Örnek;
Bol su avı (deniz-göl-nehir) ve onun içinde çıkan her şey helal kılınmışken ülkemizde insanların çoğunluğunun tabi olduğu Hanefi mezhebine göre ahtapot, kalamar, mürekkep balığı, denizatı, denizaygırı, denizanası, denizayısı, yengeç, midye, istiridye, ıstakoz, kerevit, karides, deniz salyangozu gibi denizden çıkanları yemek haramdır. Açıkça Kuran’a aykırı ve açıkça şirk.

Kuran ayetleri apaçık ortada iken siz nasıl hüküm veriyorsunuz? Yanınızda kitaplar var da ona göre mi hüküm veriyorsunuz?

Doğru. Yanlarında Kuran’ın astlarında kitaplar var. Hadis kitapları var. Kuran’a eş tuttukları.

 

Bazı müşriklerin öne sürdükleri bir iddiaya cevap;

Yüce Allah’ın dostdoğru yolu olan Kuran’ın yetersiz olduğunu düşünen bazı müşrikler şunu söyler: “6:145 ayetinde 4 şey haram olarak sayılmış. Peki o zaman bu sayılanlar içinde olmayan hayvan veya insan dışkısının yenmesi helal mi? Ayete göre helal olması gerekir. Bakın Kuran buna cevap vermiyor. Bu nedenle hadislere ihtiyacımız var”. Bir de kendi cahilliklerine bakmadan ve utanmadan alay ederler.

Oysa ayeti iyi okusalar Kuran’ın gerekli olan her şeyi açıkladığını görürler;

6:145 De ki: ‘Bulamıyorum bana vahyedilmiş şey içinde bir haramlık bir yemek yiyen kimse üzerine; ancak hariçtir olması ölü (leş) yahut akıtılmış kan yahut domuz eti -ki şüphesiz pistir- yahut bir sapkınlık olarak adak yapılmış onunla Allah'tan başkasına; ancak ihtiyaçtan mecbur kalırsa istismar etmeden ve sınırı aşmadan, muhakkak ki Rabbin bağışlayandır, bol merhametlidir.

Ayette geçen ‘bir yemek yiyen kimse üzerine’ buyurulmaktadır. Bu da bize bir insan tarafından yenilebilecek, tüketilebilecek olan şeylerin haram olanlarının işaret edildiğini gösterir. İnsan veya hayvan dışkısını yeryüzünde hiç kimse yemez herhalde. Örnekler artırılabilir.

Ancak müşrikler peygamberimizin kendisine vahyedilenler içinde bulamadığı haram yiyecekleri şeytanın yardımı ile bulmuşlardır. Ayet bu kadar net ve açıkken hadisler yolu ile şeytana uymuşlar ve Yüce Allah’ın helal kıldığı, insanların rahatlıkla yiyebildiği birçok yiyeceği haram kılmışlardır. İşte bu nedenle hadisler ile amel edenler farkında olmadan müşrik olurlar.

En doğrusunu Allah bilir.