Yüce Allah 16:68 ve 16:69 âyetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet

Arapça okunuş

Meal

1967|16|68|وَأَوْحَىٰ رَبُّكَ إِلَى ٱلنَّحْلِ أَنِ ٱتَّخِذِى مِنَ ٱلْجِبَالِ بُيُوتًا وَمِنَ ٱلشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَ

Ve evhâ rabbuke ile n-nahli en ittehızî minel cibâli buyûten ve mineş şeceri ve mimmâ ya’rişûn.

Ve vahyetti Rabbin bal arısına ki “edin evler dağlarda ve ağaçlarda ve yuva olarak inşa ettiklerinde (insanların).”

1968|16|69|ثُمَّ كُلِى مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ فَٱسْلُكِى سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلًا يَخْرُجُ مِنۢ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُّخْتَلِفٌ أَلْوَٰنُهُۥ فِيهِ شِفَآءٌ لِّلنَّاسِ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةً لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

Summe kulî min kulli s-semerâti fe slukî subule rabbiki zululen, yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâsi, inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn.

“Sonra ye tüm meyvelerden-ürünlerden ve öyle ki takip et-izle yollarını Rabbinin uysalca”. Çıkar onun karınlarından bir içecek; muhtelif/çeşitli renkleri onun; ondadır bir şifa insanlar için; doğrusu bundadır mutlak bir ayet-bir işaret düşünen bir toplum için.

 

(ٱلنَّحْلِ) n-nahli kelimesi kökü (نحل) kelimesi arı (bee) anlamındadır. Steingass, page 1107 (of 1241)

(يَعْرِشُونَ) ya'rişun kelimesi kökü (عرش) tahtadan bir şey inşa etmek (build a building of wood), ev-yuva inşa etmek (build an house), çatı yapmak (to roof), üzümler üzerine tahtadan çardak inşa etmek (grape-vine) anlamındadır. Lane's Lexicon, page 2051 (of 3039)

(كُلِّ) kulli kelimesi kökü (كلل) hepsi-tüm (total), bütün (entire), çepeçevre-her taraf-dört bir taraf (all around), tam-etraflı (overall) anlamındadır.   Hans Wehr 4th ed., page 978 (of 1303)

(بُطُونِهَا) butuniha kelimesi kökü (بطن) karın (belly, abdomen), mide (stomach) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 79 (of 1303)

Muhteşem ayetler!

Bu iki ayet başlı başına Kuran’ın Yüce Allah katından geldiğinin kanıtıdır. Ancak bu kanıtı-ayeti-işareti ancak düşünen insanlar anlayabilir. 

Şimdi Allah’ın izni ile ayetleri inceleyelim;

İlk olarak hemen görülür ki Yüce Allah Rabb sıfatını kullanmayı tercih etmiştir. Rabb sıfatı Yüce Allah’ın evrenin işleyişini düzenlediği, evrenin işleyişini içindeki her şey ile programladığı sıfatıdır. Bu noktada anlıyoruz ki Yüce Allah bal arısına Rabb sıfatı ile içgüdüsel olarak yapması gerekenleri DNA’sına kodlamıştır. Bal arısı DNA’sına kodlanmış olan emir ile dağlarda, ağaçlarda ve insanların yaptığı yuvalarda kendisine ev-yuva oluşturacaktır. Bu noktada ilk büyük işaret şudur;

Yuva yapma emri dişi olan kraliçe arısına veriliyor;

Arapçada eşyalar ve kelimeler dişil (müennes) veya eril (müzekker) olur. İngilizcedeki ‘she’ ve ‘he’ gibi. Zamirler de işaret ettiği şeye göre dişil ve eril olur (‘her’, ‘his’ gibi). Ayetteki ‘n-nahli’ ‘arı’ kelimesi Arapça gramer gereği erildir. Arıların erkekli-dişili olduğunu biliyoruz. Bu kelimenin eril olması sadece gramer gereğidir. Ayette geçen ‘ittehızi’ (ٱتَّخِذِى) ‘edin’ fiili ise 2. şahıs dişil bir varlık için kullanılmıştır. Yüce Allah kasıtlı olarak dişil bir zamir kullanmıştır. Dileseydi eril bir zamir de kullanabilirdi. Aşağıda bir örnek verilmiştir.

Çiftlik hayvanlarının karınlarından çıkan süte işaret edilen 16:66 ayetinde Yüce Allah’ın eril olan (ٱلْأَنْعَٰمِ) l-en'aami ‘çiftlik hayvanları’ kelimesini işaret ederken ‘butunihi’ ‘onun-eril karınlarıolarak işaret ettiğini görmüştük. Eril olan çiftlik hayvanları kelimesi için eril zamir kullanımı normaldir. Daha detaylı inceleme için aşağıdaki makale okunabilir.

16:66 ayetinde ‘butunihi’ ‘onun (eril) karınları’, 23:21 ayetinde ‘butuniha’ ‘onun (dişil) karınları’: Arapça gramer açısından inceleme.

16:68 ayetinde ise arı için kullanılan ‘ittehızi’ (ٱتَّخِذِى) ‘edinfiilinde dişil zamirin kasıtlı olarak kullanıldığı aşikardır. Kelime tam olarak ‘dişil olan sen edin’ şeklinde çevrilebilir. Bu yuva edinme emrinin dişi bal arısına verildiği kesin olarak anlaşılıyor. Yuvayı kurma emri dişi bal arısına yani kraliçe arıya verilmiştir.

ya'rişun’ kelimesi ‘onların yuva olarak inşa ettikleri’ anlamındadır. 3. şahıs çoğul ve eril zamir içerir. Bu inşa işini insanların yaptığını anlamak mümkündür. Gerçekten de insanlar arılar için yapay yuvalar inşa etmekte ve ayette kendisine emir verilen kraliçe arıyı bu yuvaya yerleştirerek koloni kurmasını sağlamaktadırlar.

Bilimsel çalışmalar bu konuda ne diyor?

Bal arılarının yuvasını dişi olan kraliçe arı kurar. Dişi olan kraliçe bir yuva yeri belirler ve kolonisini oluşturur. Bazı yuvalarda birden fazla kraliçe arı olabilir.

disi bal arisi kralice erkek bal yapan isci disi ari

16:69 ayetine geçiyoruz;

Yuva-koloni oluşturulduktan sonra bal arısının görevi başlıyor;

Yuvayı kuran dişi kraliçe arı erkek arı ile çiftleşir. Kolonideki ihtiyaca göre dişi olan işçi arılarını oluşturacak yumurtalar yapar. Bu yumurtalardan çıkan ve dişi olan işçi arılar Yüce Allah’ın kendilerine vahyettiği işleri yapmaya başlarlar.

Bal arısına çevresindeki tüm meyvelerden yemesi emrediliyor. Tüm meyvelerden yemesi emredilirken ‘takip et-izle yollarını Rabbinin uysalca’ buyuruluyor. Bu noktada bal arısına meyvelerden yemesi için Yüce Allah tarafından takip edeceği-izleyeceği yollar programlandığı rahatlıkla anlaşılır. Ayetteki ‘uysalca’ kelimesi boyun eğmiş bir şekilde, itiraz etmeden anlamındadır. Dişi işçi bal arıları boğun eğmiş şekilde kendilerine Yüce Allah tarafından verilen navigasyon-yön bulma yöntemini kullanacaklardır.

İşaret 1;

kuli’ (كُلِى) ‘ye’ ve ‘fesluki’ (فَٱسْلُكِى) ‘takip et-izle’ fiilleri 2. şahıs, tekil ve yine dişil geliyor. ‘Dişi olan bal arısı! Sen ye.’ ‘Dişi olan bal arısı sen takip et-izle’ buyruluyor. Emir yine dişil bal arısınadır.    

Bilimsel çalışmalar bu konuda ne diyor?

Rabbinin kendisine öğrettiği yol bulma sistemi ile çevresindeki tüm meyvelerden yiyen ve bal-nektar üreten bal arılarının tamamı işçiworker’ bal arıları olup hepsi dişidir. Bu dişi bal arıları doğurgan kraliçe arı gibi doğurgan değildir. 

İşaret 2;

Bal arısına öğretilen muhteşem yol bulma sistemi.

Bal arısına düşen görev hiç zorlanmadan, teslimiyet içinde, uysalca kendisine Rabbi tarafından öğretilen bu yolları kullanarak yiyeceği meyveleri bulmaktır.

Bilimsel çalışmalar bu konuda ne diyor?

Bal arılarının yollarını bulma yöntemleri inanılmaz karmaşık olmasına rağmen her bir bal arası bu yön bulma fonksiyonu DNA’sına kaydedilmiş olarak doğar. İçgüdüsel olarak tanımlanabilecek olan bu yöntem ile doğarlar. Bu yol bulma yöntemleri daha sonradan öğrenilmez. Bal arısının yaşam süresi gözetildiğinde zaten bunu öğrenme ve öğrendiğini başka bir bal arısına öğretme diye bir şey söz konusu değildir.

Son yıllarda yapılan deneylerde arıların beyinlerinde yön bulmak için 4 hız sinirleri bölgesi ve pusula sinirler bölgesinin olduğu keşfedildi. Arılar beyinlerindeki bu bölgeleri kullanarak yönlerini bulabilmektedirler. Ancak yuvaya dönen dişi işçi arı muhteşem bir şey yapar. Dans olarak nitelenen ilginç hareketler yapar. Bu hareketler ile yiyeceğin yerini yuvadaki diğer dişil işçi arılara aktarır. Elde ettikleri bilgiyi işleyen diğer dişi bal arıları yön bulma yöntemlerini kullanarak yiyeceğe ulaşırlar.

Arıların muhteşem dansı;

Dans eden arı yaptığı dans ile bulduğu yiyeceğin yuvaya olan uzaklığını bildiriyor;

Yiyecek yuvaya 50-70 metreden daha yakında ise arı sağdaki dansı yapar. Uzaklık 70 metrenin üzerinde ise soldaki dansı yapar.

bal arisi yon bulma mucizesi ve kuran bal arisi dansi

Dansın hızı ile uzaklık direkt olarak ilişkilidir. Aşağıdaki resimde arının 15 saniyede yaptığı dönüşler ile yiyeceğin uzaklığı direkt olarak paraleldir. Hızlı dönüşler yapıyorsa yuvaya yakın, daha yavaş dönüşler yapıyorsa yuvaya uzaktır.

 rabbin bal arisina vahyetti ev edin agaclarda daglarda insanlarin yaptigi yuvalarda rabbinin yollarini takip et bal arisi kuran mucizesi

Uzaklık bilgileri yanında yiyeceğin yuvaya olan pozisyonu da önemlidir. Aksi takdirde arılar bu yiyeceği bulamazlar. Bu noktada arı Güneş’in pozisyonuna ve yuvanın vertikal-dik açısına göre bir dans yapar.

rabbin bal arisina vahyetti 

Ancak yuvada olan arılar Güneş’i görmemektedir. Ayrıca yiyeceği bulan arının yuvaya gelmesi bir zaman alır. Bu nedenle arı geçen süre için Güneş’in hareketini hesaplayarak yiyeceğe gidecek olan arıları tam noktasına yönlendirir. Ayıca Güneş’i tam olarak görmelerine de gerek yoktur. Polarize ışık sayesinde Güneş’in yerini bulutlar arasından dahi hesaplayabilirler.

İncelememize devam edelim;

Çıkar onun karınlarından bir içecek farklı farklı renkli’;

‘min butuniha’ ‘onun karınlarından’ anlamındadır. ‘ha’ zamiri dişil ve tekildir. Tekil zamir ile çoğul işaret edilmiştir. ‘butuni’ kelimesi ise çoğul olarak gelmiştir. Karınları anlamındadır.

Dişi işçi bal arısının karın anatomisi hakkında kısa bir bilgi;

Bal üreten dişi işçi arılarının çok sayıda karınları mevcuttur. Bir arının karın kısmı iskelet yapısı (dış kısım) olan 6 bölümden oluşur. Bu 6 bölümün içinde ayrıca bal midesi-bal karnı ('crop'), öncü mide, mide, ince bağırsak ve rektum olarak farklı karınlar mevcuttur.

rabbin bal arisina vahyetti ev edin agaclarda daglarda

Bir arı bir nektarı-veya meyveyi yediğinde yemek borusundan geçerek bal midesine-karnına 'crop' gelir. Bal midesi-karnı 'crop' tam olarak dolduğunda arı yuvaya döner. Bal midesinin-karnının 'crop' dolması yaklaşık 50-100 çiçekten nektar yemesi ile olur. Bal midesinde-karnında ‘inversion’ ‘devirme’ prosesi gerçekleşir. Bu işlemle karmaşık nektar şekerlerinin daha basit şekerlere dönüşüm işlemi enzimler sayesinde gerçekleşir. Bu işlem ile daha az kristalize olan bir sıvı elde edilir.

Eğer arı aç ise nektarın çok az bir kısmını ön mide bölümünde bulunan bir kapağı açmak sureti ile midesine geçirir. Mideye gelen nektar sindirilir ve arı için enerjiye dönüştürülür. Bal midesi-karnı dolu olan dişi işçi arı yuvaya döner ve muhteşem bir durum yaşanır. Yuvaya gelen arı bal midesindeki-karnındaki sıvıyı yuvada olan başka bir dişi arının (yaş olarak daha geç arılardır.) bal midesine-karnına ağızdan ağıza aktarır. Yuvadaki bu arıya yuva dişi bal arısı denir. Daha genç olan yuva dişi işçi arısının bal midesine-karnına geçen bu sıvının su içeriği bal midesinde-karnında azaltılır. Tek bir arı bu su miktarı azaltmasını yapamaz. Bal midesindeki-karnındaki sıvı arıdan arıya aktarılarak sıvının su içeriği %20’ye indirilir. En sonunda bal midesinde-karnında ‘crop’ uygun kıvama gelmiş olan yani bal haline gelmiş olan balı bu arı peteğe bal midesinden-karnından boşaltır. Kanatlarını çırparak bal içinde kalan suyun da buharlaşmasını sağlar. En sonunda bal peteğinin üstünü balmumu ile kapatır.

Aşağıdaki resimde gerçek bir dişi bal arısının otopsisini görmektesiniz. Bu arı bal midesini-karnını 'crop' nektar ile doldurmuş ve ‘inversion’ ‘devirme’ prosesi gerçekleştirmiş. Çünkü içerik oldukça berrak ve daha az kristalize. Bu sıvı diğer dişi bal arılar arasında ağızdan ağıza aktarılarak bal haline gelecek.

bal arisi atopsisi karin anatomisi bal arisi ve kuran mucizesi rabbin bal arisina bahyetti edin evler agaclarda daglarda insanlarin yaptigi evlerde

İşaret 1;

Birçok dişi bal arısının emeği ile karınlarından çıkan bal.    

Ayetteki muhteşem çoğul karınlar (en az 3) işaretinin yukarıda anlatılan, birçok dişil işçi arının ağızdan ağıza aktardığı, bal midesinden-karnından bal midesine-karnına aktarılan nektarın bal olma sürecinin işaret edildiğini düşünmekteyim.

İşaret 2;

Farklı bir yaklaşım;

Yüce Allah arıların karın bölgesinin en az 3 bölümden (dış iskelet yapısı olarak) oluştuğunu (6 bölüm), iç yapılar olarak 3’den fazla karın bölümünün olduğunu (yemek borusu sayılmazsa 5 bölüm) işaret etmiş olabilir.

‘min butuniha’ ‘karınlarından’ kelimesi bir dişi arı için analiz edilirse yine doğru bir bilimsel veri elde edilir. Yukarıda bir arının anatomisini gördük. Karın içinde  birçok karınlar içeriyorlardı. Ancak biliyoruz ki bal sadece bal midesinden-karnından ‘crop’ çıkmaktadır. Bu noktada ‘min’ edatı önemlidir. Bu edat içerdiği tüm karınlardan değil bazısından anlamı içerir. Buna min edatını baziyyet manası denir. Yani bal arısının karınlarından derken tüm karınlarından değil karınlarının bir parçasından-bölümünden balın çıkması işaret edilmiştir. Balın bal midesinden-karnından çıktığı bilinmektedir.

İster bal mideleri-karınları ‘crop’ arasında arıdan arıya aktarılma işaret edilsin, isterse tek bir arının karınları işaret edilsin her iki yaklaşımda büyük bir mucize vardır.       

Mucizeler devam ediyor;

1. mucize;

Balın farklı farklı renklerde olması;

Yüce Allah ayette balın farklı farklı renklerde olduğu işaret etmektedir. Gerçekten de aynı kovanda bile farklı petekler farklı renkte bal içerebilirler. Çünkü balın içeriği her petekte dahi farklıdır. Yeşil, siyah renkli bal bile mevcuttur.

2. mucize;

Balın faydaları;

Ondadır bir şifa insanlar için’ buyurulmuştur.

  • Bir çorba kaşığı balda (21 gram); 64 kalori vardır. 17 gram şeker vardır. Bu şekerler früktoz, glukoz, maltoz, sükroz gibi şekerlerdir. Protein, lif ve yağ içermez. İnsan için saf ve hızlı bir enerji kaynağıdır.
  • İnsanlar için asıl faydası içerdiği anti-oksidanlardır. Organik asit ve fenolik komponentler (flavonoidler gibi) antioksidanlar içerir. Antioksidanlar kalp krizi, inmeler-felç ve bazı kanserlerin oluşmasını engellerler.
  • Zararlı kolesterol olarak bilinen LDL kolesterolünü (%5.8) düşürür, total trigliseridleri (11–19%) düşürür, iyi kolesterol olan HDL kolesterolünü (%3.3) yükseltir. Tip 1 ve Tip 2 şeker hastalığında yararlı etkileri görülmüştür. Ancak kan şekeri yüksekliği açısından yine de şeker hastalarında dikkatli olunmalıdır.
  • C-reaktif protein, homosistein gibi maddelerin düşmesine neden olmuştur.
  • Tansiyonu düşürür. Bu etkisi kalp hastalıklarına karşı koruma sağlamaktadır.
  • Cilt yanıklarında ve yaralarında harici olarak sürülerek tedavinin çok etkili olduğu 26 çalışmanın sonuçlarından ortaya çıkmıştır. Diyabetik ayak olarak bilinen ayak yaralarında dıştan sürmek faydalıdır. Bir çalışmada diyabetik ayakta %97 başarı sağladığı gösterilmiştir. Balın faydası antimikrobial (mikrop kırıcı) ve antienflamatuvar (iltihap kurutucu) etkisi ile gerçekleşir. Ayrıca bal sedef hastalığı ve herpes virüsü deri lezyonları için kullanılır.
  • Öksürük giderici olarak bal çok etkilidir. Bir çalışmada 2 öksürük ilacından daha etkili bulunmuştur. Öksürüğü olanlarda uyku kalitesini artırmaktadır. Çocuklarda da kullanılır. Ancak 1 yaş altı çocuklara bal yedirilmez çünkü botilizm riski vardır.

Açıkça görülür ki bal arısına emrederek ürettirdiği balı bize yediren Yüce Rabbimiz bu bala şifalar yerleştirmiştir.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim;

Yüce Allah’ın Kuran’da bir şifa olduğunu söylediği balı şifa yerine zararlı bir ürüne dönüştüren çıkarcı ve dolandırıcı insanlar mevcuttur. Bala şeker şurupları katmaktadırlar. Her türlü sahtekarlığı yapmaktadırlar.

Yüce Allah’ın bir şifa olduğunu söylediği bal tabii ki halis baldır. Bal üretiminde sahtekarlık yapan insanların yatacak yerleri yoktur.

Bu noktada bal üreticilerine sesleniyorum;

Ucuz olsun diye sahtekarlık yaparak bir şifa olan halis balı sağlık için zararlı bir ürüne çevirerek sahtekarlık yapmayın, ürettiğiniz halis balı ederine satın. İnsanların Yüce Allah'ın Kuran'ında işaret ettiği mucizelerin ortaya çıkmasını engelliyorsunuz. Bunun çok büyük bir vebali olacaktır.

Bir soruya yanıt;

Soru: 16:68 ayetinde kendisine görev verilen kraliçe iken 16:69 ayetinde görev verilen neden dişi işçi arı oluyor? 

Cevap: Ayetin başında belirtildiği gibi vahyi alan bal arısı ‘n-nahli ’. Ayetin devamında vahyin içeriği açıklanıyor ve görevin dişi olan bal arılarına verildiği anlaşılıyor. Verilen emirler tüm dişi arıları kapsamalı. Yoksa ayette çelişki olurdu. Şu denebilirdi: “Dişi olarak kraliçe arılar da var. Kraliçe mevyelerden yemiyor. Yolları takip etmiyor. Ancak ayette dişi bal arısına vahyettim buyruluyor. Burada bir çelişki var.”

Kuran’da asla çelişki olmaz. Dişi olan tüm bal arılarına (kraliçe ve işçiler) iki görev vahyedilmiştir. Dişi kraliçeler ev edinecek, dişi işçiler de meyvelerden yiyecek ve Allah’ın yollarını takip edecek.

Bir ateist argümanına cevap;

16:69 ayetindeki geçen ‘s-semerat’ kelimesinin anlamını tam olarak bilmeyen bazı ateistler şunu iddia ederler;

Bal arıları meyve yemez; nektar yerler. Ayette arıya meyve yemesi emrediliyor. İşte Kur’an’da çelişki bulduk.

Şaka gibi gerçekten. Zeki ateist bulmak da zor artık ?

s-semerat’ kelimesinin asıl anlamı ‘ürün’, ‘sonuç’’tur. Meyve de bir ürün olduğu için bu kelime ile işaret edilir.

Ayette bal arısına ürünlerden yemesi emrediliyor. Ağacın ürünü çiçektir; çiçeğin ürünü de nektardır. Bu kadar basit.

bal arisi meyveler urunler

  

Konunun ders olarak anlatımı;

 

En doğrusunu Allah bilir.