Yüce Allah Kur’an'ın 81:15-18 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır.
Kur'an Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
81|15|فَلَآ أُقْسِمُ بِٱلْخُنَّسِ 15. Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi). Öyle ki değil! Kasem548 ederim geri çekilenlere867. |
81|16|ٱلْجَوَارِ ٱلْكُنَّسِ 16. El cevâril kunnes(kunnesi). Akanlara867*; süpürenlere867**. |
81|17|وَٱلَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ 17. Vel leyli izâ as’as(as’ase). Ve geceye karardığı zaman. |
81|18|وَٱلصُّبْحِ إِذَا تَنَفَّسَ 18. Ves subhı izâ teneffes(teneffese). Ve sabaha teneffüs866 ettiği zaman. |
(l-hunnes) kelimesinin kökü (خنس) büzülmek, geri çekilmek, saklanmak anlamındadır. Brill, page 287 (of 1063)
Çoğul isim kelimesi olarak gelmiş olup "geri çekilenler" anlamındadır.
(l-cevâri) kelimesinin kökü (جري) akmak anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 144 (of 1303)
Çoğul isim kelimesi olarak gelmiş olup "akanlar" anlamındadır.
(l-kunnes) kelimesinin kökü (كنس) süpürmek, temizlemek anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 987 (of 1303)
Çoğul isim kelimesi olarak gelmiş olup "süpürenler" anlamındadır.
81:17 ve 81:18 ayetlerinde gecenin kararmasına ve sabahın solumasına yani nefes almasına bir işaret vardır. Gece ve sabah direkt olarak Güneş'e bağlı olduğu için 81:15 ve 81:16 ayetlerinde işaret edilenlerin Güneş ve Güneş sistemiyle ilgili olması ilk olarak düşünülür. Güneş sisteminde geri çekilenler, akanlar ve süpürenler var mıdır? Rabbimiz bize bir kasem göstermiş ise mutlaka ilim sahipleri bu işaretleri takip ederek Rabbimizin görmemizi istediği delillere ulaşırlar. Az ilmi olan kimseler bile bu delilleri rahatlıkla görebilir.
Güneş sisteminin yaratılışı;
4.6 milyar yıl önce Güneş sistemimiz dev bir gaz ve toz bulutuydu. Duman halinde bir göktü; gökte bir bulutsuydu. Yıldızların doğduğu bir bulutsu içindeydi. Rabbimiz bu duman halindeki göğe yöneldi. Bu duman halindeki gök şu anki dünyamızda ne varsa hepsinin atomlarını içeriyordu. Tüm atomlar ve moleküller hazır edilmişti. Duman halindeki göğün rızıklandırılması tam olarak 4 gün sürdü yani 6.9 milyar yıl sürdü. Rabbimiz duman halindeki bu göğe emretti. Duman kendi çevresinde dönmeye başladı. Dönmeyle birlikte gaz ve tozlar merkezde yoğunlaştı. Yerçekimi o kadar kuvvetli oldu ki öncü Güneş bir T-Tauri yıldızı olarak doğdu. Henüz füzyon reaksiyonu başlamamıştı. Sıkışma ve sıcaklık arttıkça Güneş'in merkezinde ilk füzyon reaksiyonu gerçekleşti. Hidrojen atomları birleşerek helyum atomlarına dönüştü. Bu reaksiyon Güneş'in ilk kez Güneş gibi parlamasına neden oldu. Bu esnada çevredeki molozlar/küçük kaya parçaları Güneş'in çevresine saçıldı. Henüz gezegenler yoktu. Bu molozlar Güneş'in yörüngesinde dönerken birbirleriyle çarpışarak daha büyük parçalara birleştiler. Kütle büyüdükçe yörüngesindeki tüm molozları kendisine çekti. Böylece daha önce dağılan parçalar geri çekilenler olarak gezegenleri oluşturdu. Gezegenler kendi yörüngesinde akmaktadır. Yollarında bir ceylanın akması gibi akanlardır. Gezegenler büyüdükçe çevredeki ve yollarındaki tüm molozları bir elektrikli süpürge gibi emerek süpürmüştür. Özellikle Jüpiter gibi dev gezegenler tabiri caizse karalarda oluşan çöplüğü tertemiz yapmıştır. Böylece anlarız ki 81:15 ayetinde işaret edilen geri çekilenler Güneş sisteminin ilk yaratılış dönemlerindeki gezegenleri oluşturacak olan kaya parçalarıdır. 81:16 ayette akarak süpürenler ise gezegenlerdir. Rabbimiz bu 4 kaseminde bize Güneş sistemini nasıl yarattığının işaretlerini vermiştir.
Aşağıdaki videoyu izlediğinizde Rabbimizin akıp süpüren gezegenlerle kayaları/molozları nasıl geri çektiğini göreceksiniz.