“Ey inanmış kimseler! İsteyin yardım, sabırla ve salatla; doğrusu Allah birliktedir sabredenlerle.”

Makaleler Görüntüleme: 285

Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

160|2|153|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱسْتَعِينُوا۟ بِٱلصَّبْرِ وَٱلصَّلَوٰةِ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّٰبِرِينَ

Yâ eyyuhâllezîne âmenu stainû bi s-sabri ve s-salâti, innallâhe meas sâbirîn.

Ey inanmış kimseler! İsteyin yardım, sabırla ve salatla; doğrusu Allah birliktedir sabredenlerle.

52|2|45|وَٱسْتَعِينُوا۟ بِٱلصَّبْرِ وَٱلصَّلَوٰةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلَّا عَلَى ٱلْخَٰشِعِينَ

Ve steînû bi s-sabri ve s-salâti, ve innehâ le kebîratun illâ alâl hâşiîn.

Ve isteyin yardım, sabırla ve salatla; ve doğrusu o (salat); mutlak ağırdır/bunaltıcıdır gönülden teslim olanlardan başkasına.

 

(ٱسْتَعِينُوا۟) stainû kelimesi kökü (عون) yardım etmek-yardım istemek (help), destek olmak (assist), birbirini desteklemek (support one another), yardım aramak (seek help) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 772 (of 1303)

(بِٱلصَّبْرِbis-sabri kelimesi kökü (صبرsabırlı olmak-dayanmak (patience), sakin-soğuk kanlı olmak (composure), azimli ve metanetli olmak (steadfastness), sağlam-sıkı-dayanıklı (firmness), kontrolü elden bırakmamak (self control), kendine hâkim olmak (self-possession), direnç göstermek (to endurance) anlamındadır. 

Kuran'da salat kelimesinin 3 anlamda kullanıldığını çok detaylı incelemiştik.

Aşağıdaki makaleden lütfen okuyunuz.

Kuran'da salat kavramı.

Bu ayetlerde Yüce Allah mümin kimselere zorluklara karşı kendisinden sabırla ve salatla yardım istenmesini buyuruyor.

stainû’ kelimesi fiildir yani bir eylemdir. ‘Yardım için aranmak’, ‘yardım için yol aramak’, ‘yardım istemek-talep etmek’ gibi bir eylemi içerir. Bu eylemin nasıl yapılması gerektiği hemen sonrasında gelen ‘bis-sabri’, ‘sabırla’ ve ‘s-salâti’, ‘salatla’ kelimeleri ile bildiriliyor. Yardım sadece Yüce Allah’tan istenecekse, bu eylemi her müminin bireysel olarak yapması gerektiği anlaşılıyor. Her birey bireysel olarak sabır gösterecektir. Öyleyse salat eylemi de bireysel yapılacaktır.

Bu şekilde olunca bir birey sabırla ve salatla bu yardımı isteyecektir Yüce Allah’tan.

Böylece anlarız ki; bu ayetlerde geçen salat kelimesi bir bireyin Yüce Allah’tan kendisi için destek istemesidir. Bu da yoğunlaşmış dua ile olur. Bu salatın sabah namazı (‘Salatul Fecr’, Güneş doğmadan önce) ve akşam namazı (‘Salatul Işa’, Güneş’in batmasından gecenin tam karanlık zamanına kadar uzayan bir vakitte kılınan) olmak üzere günde 2 kez yapılması gerektiğini Kuran’dan öğreniyoruz.

Salatın ağır/bunaltıcı olması;

Salat için bir kişi sıcak yatağından kalkacaktır. Abdestini alacaktır. Yüce Allah’ına yoğunlaşmış bir şekilde, kısık bir ses ile dua edecektir. O’ndan destek isteyecektir. Yine Güneş batınca aynı işlemi tekrarlayacaktır. Açıktır ki gerçek teslim olmayanlara bu süreç mutlak şekilde zor/zahmetli/ağır ve bunaltıcı gelecektir. Ancak gönülden tam teslim olmuş kimseler için bu durum farklıdır. Onlar salatı dört gözle beklerler. Yüce Allah ile bir bağlantı kurma ‘connection’ fırsatı olarak görürler.

En doğrusunu Allah bilir.